Translation of "Yakışıklı" in Finnish

0.009 sec.

Examples of using "Yakışıklı" in a sentence and their finnish translations:

- Hey, yakışıklı.
- Merhaba yakışıklı.

Hei komistus.

Ne yakışıklı!

- Onpa komea!
- Onpa komeaa!
- Miten komea!
- Miten komeaa!

Tom oldukça yakışıklı.

Tom on melkoisen komea.

Ben yakışıklı değilim.

En ole hyvännäköinen.

Çok yakışıklı görünüyorsun.

Näytät todella komealta.

Tom yakışıklı mı?

Onko Tomi komea?

O yakışıklı bir adam.

Hän on komea mies.

O, yakışıklı olduğunu söyledi.

Hän sanoi, että hän on komea.

Çok yakışıklı bir adamsın.

Olet oikein komea mies.

Tom yakışıklı bir çocuk.

Tom on hyvännäköinen poika.

Yakışıklı olduğumu düşünüyor musun?

- Olenko mielestäsi komea?
- Olenko minä sinun mielestäsi komea?

Tom yakışıklı bir adam.

- Tom on komea mies.
- Tom on hyvännäköinen mies.

Tom her zamanki gibi yakışıklı.

Tom on yhtä komea kuin aina ennenkin.

Tom yakışıklı bir genç adam.

Tomi on komea nuori mies.

Tom'un çok yakışıklı göründüğünü düşünüyorum.

Minusta Tom on todella komea.

Tom, çok yakışıklı bir çocuktur.

Tom on todella komea poika.

Sen çok yakışıklı bir adamsın, Tom.

- Olet todella komea mies, Tom.
- Olet tosi hyvännäköinen mies, Tom.

Her yıl biraz daha yakışıklı oluyorsun.

Sinusta tulee vuosi vuodelta komeampi.

Sen çok yakışıklı genç bir adamsın.

Olet todella komea nuorimies.

Tom Mary'ye yakışıklı olup olmadığını sordu.

Tom kysyi Marilta onko hän Marin mielestä komea.

O şimdiye kadar tanıştığım en yakışıklı adam.

Hän on komein mies, jonka olen koskaan tavannut.

Tom şimdiye kadar tanıştığım en yakışıklı adam.

Tomi on komein mies, jonka olen koskaan tavannut.

Mary, sınıfından Tom adındaki yakışıklı bir oğlana aşık.

Mari on rakastunut luokallaan olevaan komeaan poikaan, joka on nimeltään Tom.

Tom Mary'yi yakışıklı bir adamla konuşurken gördüğünde kıskandı.

Tom tuli mustasukkaiseksi kun hän näki Marin puhuvan komealle miehelle.

Ne yazık ki, prensler yakışıklı olma eğiliminde değildirler.

Epäonneksi prinssit eivät tapaa olla komeita.

- Benim yakışıklı olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben yakışıklımıyım?

- Olenko mielestäsi komea?
- Olenko minä sinun mielestäsi komea?

Tom yakışıklı bir adamdır, ama çok samimi değil.

Tomi on hyvännäköinen jätkä, mutta hän ei ole kovin ystävällinen.

Ordu yakışıklı, atletik adamın yüzlerce kopyasını klonlamaya karar verdi.

Armeija päätti kloonata komeasta, urheilullisesta miehestä satoja kopioita.

Matthew yakında evlenecek; o çok yakışıklı bir damat olacak.

Matthew menee pian naimisiin. Hänestä tulee todella komea sulhanen.

Tom şu ana kadar gördüğüm en yakışıklı erkeklerden biridir.

Tomi on yksi komeimmista miehistä, jonka olen koskaan nähnyt.

Bu senin resmin mi Alexander? Sen gerçekten yakışıklı bir adamsın.

Onko tämä kuva sinusta, Alexander? Oletpa tosiaan komea mies.