Translation of "Söylediği" in Finnish

0.008 sec.

Examples of using "Söylediği" in a sentence and their finnish translations:

Söylediği doğru değil.

Se mitä hän sanoi, ei ollut totta.

Söylediği gibi yap.

- Tee niin kuin hän sanoo.
- Tee niin kuin hän käskee.

Söylediği şey beni şaşırttı.

Hänen sanansa yllättivät minut.

Onun bütün söylediği doğrudur.

Kaikki, mitä hän sanoi, on totta.

Tom'un bütün söylediği buydu.

Siinä oli kaikki mitä Tom sanoi.

Söylediği her şey doğruydu.

Kaikki mitä hän sanoi oli totta.

Onun yalan söylediği açık.

On selvää, että hän valehteli.

- Tom'un söylediği hiçbir şeye güvenmemelisin.
- Tom söylediği herhangi bir şeye inanmamalısın.

Sinun ei pitäisi luottaa mihinkään, mitä Tom sanoo.

Onun söylediği Mary'nin hislerini incitti.

Hänen sanansa haavoittivat Megiä.

Tom'un tüm söylediği o değil.

Se ei ole kaikki mitä Tom sanoi.

Tom'un söylediği hiçbir şeye inanma.

Älä usko kaikkea, mitä Tomi sanoo.

Tom'un söylediği şeyleri ciddiye almamalısın.

Sun ei pitäis ottaa Tomin sanomisii vakavasti.

Onların sana söylediği doğru değil.

Mitä he kertoivat sinulle, ei ole totta.

Tom'un yalan söylediği içime doğdu.

- Minulla on tunne, että Tom valehtelee.
- Minusta tuntuu, että Tom valehtelee.

Tom'un söylediği her şeye inanmıyorum.

En usko kaikkea, mitä Tom sanoo.

Tom yapacağını söylediği gibi yaptı.

Tom teki niin kuin hän sanoi tekevänsä.

Onun söylediği tam olarak odur.

Hän sanoi tarkalleen niin.

Tom'un söylediği her şeye inanamıyorum.

En voi uskoa kaikkea mitä Tom sanoo.

Tom'un bana söylediği bu değil.

Tuo ei ole se mitä Tom kertoi minulle.

Tom'un söylediği her şeye inanma.

Älä usko kaikkea, mitä Tom sanoo.

O, yapacağını söylediği gibi yaptı.

Hän teki niin kuin hän sanoi tekevänsä.

Tom'un sana söylediği bir yalandı

- Se mitä Tom kertoi sinulle, oli vale.
- Se mitä Tom kertoi teille, oli vale.

Mary'nin söylediği kadar iyi şarkı söyleyemem.

En osaa laulaa yhtä hyvin kuin Mari.

Tom'un söylediği hiçbir anlam ifade etmiyor.

- Tomin jutuissa ei ole mitään järkeä.
- Tomin jutussa ei ole mitään järkeä.

Kimse Tom'un söylediği bir şeye inanmıyor.

Kukaan ei usko mitään mitä Tom sanoo.

Tom Mary'nin söylediği şeyden üzgün değildi.

Tom ei mennyt tolaltaan siitä mitä Mari sanoi.

Tom'un yaptığını söylediği şeyi yapmadığını biliyorum.

Tiedän että Tom ei tehnyt sitä, mitä sanoit hänen tehneen.

Tom'un sana söylediği hiçbir şeye inanma.

Älä usko mitään Tommin puheita.

Tom'un sana söylediği her şeye inanmamalısın.

Ei kannata uskoa kaikkea, mitä Tomi sanoo.

Tom'un sana söylediği şey doğru değildi.

- Se mitä Tom kertoi sinulle, ei ollut totta.
- Se mitä Tom kertoi teille, ei ollut totta.

Sadece Tom'un söylediği şeylerin yaklaşık yarısına inanmalısın.

Sinun pitäisi uskoa vain puolet siitä mitä Tom sanoo.

Belki Tom gerçekten olduğunu söylediği kadar meşguldü.

Ehkä Tomilla oli oikeasti niin kiire kuin hän sanoi hänellä olevan.

Bu, onun her zaman söylediği şeylerden biridir.

Jotain tällaista hän aina sanoo.

- Belki Tom herkesin onun yaptığını söylediği şeyi yapmadı.
- Belki de Tom herkesin onun yaptığını söylediği şeyleri yapmamıştır.

Ehkä Tom ei tehnyt sitä mitä kaikki sanovat hänen tehneen.

Tom'un yapmamı söylediği şeyi yapmaktan başka seçeneğim yoktu.

Minulla ei ollut muuta vaihtoehtoa kuin tehdä, mitä Tom käski minun tehdä.

Keşke Tom'un söylediği her şey bir yalan olsa.

Voi kunpa kaikki, mitä Tom sanoi, olisi valetta.

Tom Mary'nin söylediği şeyin doğru olup olmadığını bilmiyor.

Tom ei tiedä, onko se mitä Mary sanoo, totta vai ei.

Diğer insanların onun hakkında ne söylediği Tom'un umurunda değil.

- Tomia ei kiinnosta mitä muut sanovat hänestä.
- Tom ei välitä siitä, mitä muut ihmiset sanovat hänestä.
- Tomille on yhdentekevää mitä muut sanovat hänestä.

- Tom'un söylediğine inanıyor musun?
- Tom'un söylediği şeye inanıyor musun?

Uskotko mitä Tom sanoi?

Tom'un söylediği her şeyin bir yalan olduğunu fark etmiyor musun?

Etkö tajua, että kaikki Tomin sanomat asiat ovat valetta?

Mary onu terk ediyor olduğunu söylediği zaman Tom'un kalbi kırılmıştı.

Tomin sydän särkyi, kun Mari kertoi jättävänsä hänet.

Mary'nin onun yaptığını söylediği şeyi Tom'un gerçekten yapıp yapmadığını merak ediyorum.

Tekiköhän Tom oikeasti sen, mitä Mari sanoi hänen tehneen?

Benim canımı sıkan onun ne söylediği değil, ama bunu söyleme şekli.

Minua ei ärsytä se, mitä hän sanoo, vaan se, miten hän sanoo sen.

Mary bana onun geleceğini söylediği için Tom benim partime geldiğinde şaşırmadım.

En ollut yllättynyt kun Tomi ilmaantui juhliini koska Mari oli kertonut että hän tulee.

- Tom partiye geldiğinde şaşırmadım çünkü Mary bana onun geleceğini söyledi.
- Mary bana onun geleceğini söylediği için Tom partiye geldiğinde şaşırmadım.

En ollut yllättynyt kun Tomi ilmaantui juhliin koska Mari oli kertonut että hän tulee.