Translation of "Gücü" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Gücü" in a sentence and their finnish translations:

Tayfunun gücü artıyor.

Taifuuni voimistuu.

Tom'un gücü dönüyor.

Tomin voimat ovat palaamassa.

Çarkı su gücü çeviriyor.

Vesivoima pyörittää ratasta.

Mary'nin irade gücü yok.

- Marylla ei ole lainkaan tahdonvoimaa.
- Marylla ei ole ollenkaan tahdonvoimaa.

Tom'un dayanma gücü var.

Tomi on kestävä.

Arabamın yeterli beygir gücü yok.

Autossani ei ole tarpeeksi hevosvoimia.

O motorun yeterli gücü yok.

Tässä moottorissa on liian vähän tehoa.

Tom'un her ikisine gücü yetmez.

Tomilla ei ole varaa kumpaankin.

Allah her şeye gücü yetendir.

Jumala on kaikkivoipa.

Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.

Latinonaisten voima on ihailtavaa. Latinonaisten voima on ihailtavaa.

Zehrin gücü ve hızlı harekete geçmesi,

myrkyn nopeavaikutteisuus, voimakkuus,

Tom'un arabasının 100 beygir gücü var.

Tomin autossa on 100 hevosvoimaa.

Tom'un çok fazla irade gücü vardır.

- Tomilla on luja tahdonvoima.
- Tomilla on paljon tahdonvoimaa.

Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?

Kenellä voi olla varaa ostaa niin kallis talo?

Sincap adamın süper gücü bir sincaba dönüşebilmesidir.

Oravamiehen erikoiskyky on se, että se pystyy muuttua oravaksi.

Tom'un o tür bir bilgisayara gücü yetmez.

Tomilla ei ole varaa tuollaiseen tietokoneeseen.

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

kuun vetovoima - on tarpeeksi vahva vetämään valtameriämme sitä kohti.

Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.

Niiden yhdistetty vetovoima luo tulvavuoksia,

Başkanın adamları ipten alacak gücü vardı, bir kalem oynatmaya bakardı iş.

Presidentillä oli valta säästää miehet teloitukselta yhdellä kynän piirrolla.

Tom neredeyse her gün dışarıda yemek yerdi ama artık gücü yetmiyor.

Tomilla oli tapana syödä ulkona lähes päivittäin, mutta nyt hänellä ei ole varaa.

Tom'un tek başına bu yere gücü yetmez. Onun bir oda arkadaşının olmasının nedeni budur.

Tomin rahat eivät riitä tässä paikassa yksinasumiseen. Siksi hänellä on kämppis.

İlerleme güzel bir kelimedir. Ama onun itici gücü değişikliktir ve değişikliğin kendi düşmanları vardır.

Edistys on vallan mainio sana, mutta sen veturina on muutos, ja muutoksella on vihollisensa.