Translation of "İçindeki" in Finnish

Kutunun içindeki neydi?

Mitä laatikossa oli?

Paraşüt halatının içindeki iplerden

lankaan, joka on saatu laskuvarjonarusta.

İçindeki şeyleri görüyor musunuz?

Näetkö, mitä sen sisällä on?

İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.

ja paljastaa sen kätkemät salaisen elämät -

Bu terkedilmiş maden, içindeki tünelin çökmesine

Tästä hylätystä kaivoksesta tuli liian epävakaa,

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

Haluan myrkyn skorpionin myrkkyrauhasesta.

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

Haluan myrkyn skorpionin myrkkyrauhasesta.

Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.

Ylisuuret korvat kuuntelevat onton puun värinää.

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

Elämällä urbaanissa keitaassa on rajansa.

Bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.

olemme maan asukkeja ilmakehällä.

İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.

Contractin A aiheuttaa lihaskramppeja ja Peditoxin tuottaa kouristuksia.

Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.

Vihainen väkijoukko tungeskeli poliisiauton ympärillä huutaen loukkauksia autossa olevalle pedofiiliepäillylle.

Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.

Minulla on parempi idea. Käytämme pakkauspussia selkärepun sijasta.

Yeni bir cümle bir şişenin içindeki bir mesaj gibidir: bazen tercüme edilecektir.

Uusi lause on kuin pulloposti: aikanaan se käännetään.

Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

Muutamat ihmiset kertoivat, että he haluaisivat osallistua joihinkin teknisten tapaamisten ohjelman istuntoihin myöhemmin samana päivänä.