Translation of "Yaşça" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yaşça" in a sentence and their english translations:

Kız kardeşim yaşça benden küçük.

My sister is younger than me.

Annem babamdan yaşça daha büyük.

Mom is older than Dad.

Yaşça kendinden küçük olanlara tepeden bakar.

He is haughty to his juniors.

O benden yaşça biraz daha büyük.

She's a bit older than me.

Erkek arkadaşı ondan yaşça daha büyük.

Her boyfriend is older than her.

Tom ve Mary, John'dan yaşça daha büyükler.

Tom and Mary are older than John.

Buradaki yaşça en genç kişi ben değilim.

I'm not the youngest one here.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

- Mom is older than Dad.
- My mum is older than my dad.

- Üç çocuktan en yaşlısı Tom'dur.
- Üç çocuktan yaşça en büyüğü Tom'dur.

The eldest of the three boys is Tom.

- Tom benden çok daha genç.
- Tom yaşça benden çok daha küçük.

Tom is a lot younger than me.

- Tom sınıfımızın en genç öğrencisidir.
- Tom sınıfımızdaki yaşça en küçük öğrencidir.

Tom is the youngest student in our class.

- Küçük bir erkek kardeşim var.
- Yaşça daha küçük bir erkek kardeşim var.

I have a younger brother.

- O, üç kız kardeşin yaşça en büyüğüdür.
- O, üç kız kardeşin en yaşlısıdır.

She is the oldest of the three sisters.

- Yaşça senden büyük olduğum için konuşmaktan çekinme.
- Yaşım büyüm olduğu için konuşmaktan çekinme.

Don't hesitate to speak just because I am your elder.

- Daha yaşlı bir evcil hayvan almayı düşünün.
- Yaşça daha büyük bir evcil hayvan almayı düşünün.

Consider adopting an older pet.