Translation of "John'dan" in English

Gazetede John'dan bahsediliyordu.

John was mentioned in the paper.

Ben John'dan daha gencim.

I am younger than John.

Tom Mary'ye John'dan bahsetmemeliydi.

Tom shouldn't have told Mary about John.

Tom Mary'ye John'dan bahsetmedi.

Tom never told Mary about John.

John'dan başka herkes geldi.

Everybody but John arrived.

Tom Mary'ye John'dan bahsetti.

Tom told Mary about John.

Tom ve Mary John'dan korkmuyor.

Tom and Mary aren't scared of John.

Tom ve Mary, John'dan korkuyorlar.

Tom and Mary are afraid of John.

Tom Mary'ye John'dan bahsetmek istiyordu.

Tom wanted to tell Mary about John.

Tom John'dan çok daha yakışıklı.

- Tom is way more handsome than John is.
- Tom is way more handsome than John.

Tom John'dan daha iyi durumda.

Tom is in better shape than John.

Tom, John'dan daha kötü durumda.

Tom is in worse shape than John.

Tom, Mary'nin John'dan korkmadığını söyledi.

Tom said that Mary wasn't afraid of John.

Tom ve Mary John'dan saklanıyorlar.

Tom and Mary are hiding from John.

John'dan başka hiç kimse onu duymadı.

Nobody but John has heard of it.

Tom'un Mary'ye John'dan hiç bahsetmediğine inanamıyorum.

- I can't believe Tom never told Mary about John.
- I can't believe that Tom never told Mary about John.

Tom Mary'nin John'dan özür dilemesini istedi.

Tom wanted Mary to apologize to John.

Tom, Mary'yi John'dan uzak tutmak istiyor.

Tom wants Mary to stay away from John.

Tom Mary'nin John'dan yardım istemesini söyledi.

Tom told Mary to ask John for help.

Tom, John'dan çok farklı, değil mi?

Tom is so different from John, isn't he?

Mary'nin aldığı çiçekler Tom'dan, John'dan değil.

The flowers Mary got were from Tom, not from John.

Tom John'dan daha çok sana benziyor.

Tom is more like you than John.

Tom, Mary'ye neden John'dan korktuğunu sordu.

Tom asked Mary why she was afraid of John.

Mary Tom'un John'dan hoşlanmadığını düşündüğünü söyledi.

Mary said she thought Tom didn't like John.

Tom ve Mary John'dan nefret ediyor.

Tom and Mary hate John.

- Tom ve Mary'nin her ikisi de John'dan hoşlanmazlar.
- Hem Tom hem de Mary John'dan hoşlanmazlar.

Both Tom and Mary don't like John.

Tom, John'dan daha kısa ve daha ağır.

Tom is shorter and heavier than John.

Tom Mary'nin neden John'dan hoşlanmadığını bilmediğini söyledi.

- Tom said he didn't know why Mary didn't like John.
- Tom said that he didn't know why Mary didn't like John.

Tom ve Mary, John'dan yaşça daha büyükler.

Tom and Mary are older than John.

Tom Mary'nin neden John'dan hoşlanmadığını merak ediyordu.

Tom wondered why Mary didn't like John.

Tom Mary ve John'dan iş tavsiyesi alır.

Tom gets business advice from Mary and John.

Tom, Mary'ye John'dan yardım etmesini istemesini söyledi.

Tom told Mary to ask John to help.

Tom, Mary'nin John'dan bunu yapmamasını istemeyeceğini biliyordu.

Tom knew that Mary was unlikely to ask John not to do that.

Tom Mary'nin John'dan nefret ettiğini söylediğini duydu..

Tom heard Mary say that she hated John.

Tom, Mary'nin John'dan nefret ettiğini düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought Mary hated John.
- Tom said that he thought Mary hated John.
- Tom said that he thought that Mary hated John.

Tom'un John'dan daha uzun bir sakalı var.

Tom has a longer beard than John.

Tom, Mary'ye John'dan uzak durmasını tembih etti.

Tom advised Mary to stay away from John.

Tom John'dan daha uzun boylu ve daha güçlüdür.

Tom is taller and stronger than John.

Hem Tom hem de Mary John'dan daha yaşlılar.

Tom and Mary are both older than John.

Tom ve Mary uzun zamandır John'dan haber almadı.

Tom and Mary haven't heard from John in a long time.

Tom Mary'nin John'dan aldığı mektubu ona okumasını istedi.

- Tom asked Mary to read him the letter she had gotten from John.
- Tom asked Mary to read him the letter that she had gotten from John.

Tom ve Mary, John'dan onlara yardım etmelerini istediler.

Tom and Mary asked John to help them.

Hem Tom hem de Mary, John'dan nefret ediyor.

- Both Tom and Mary hate John.
- Tom and Mary both hate John.

Tom ve Mary ikisi de John'dan nefret ediyor.

- Both Tom and Mary hate John.
- Tom and Mary both hate John.

Tom ve Mary bana John'dan aldıkları mektubu gösterdi.

- Tom and Mary showed me the letter they received from John.
- Tom and Mary showed me the letter that they received from John.

John'dan ayrıldığından beri Mary'nin gerçekten ilgilendiği ilk adam Tom'dur.

Tom is the first guy Mary has really been interested in since she broke up with John.

- Tom, John'tan daha iyi görünüyor.
- Tom, John'dan daha yakışıklı.

Tom is better-looking than John.

Tom Mary'ye, bunu yapmada John'dan daha iyi olduğunu söyledi.

- Tom told Mary that she's better at doing that than John.
- Tom told Mary that she's better at doing that than John is.

Tom erkek arkadaşı John'dan tamamen farklıydı, o dostane ve hayırseverdi.

- Utterly different from Tom was his friend John, who was kind and benevolent.
- Completely different from Tom was his boyfriend John, who was amicable and philanthropic.

Tom, Mary'ye John'dan çok fazla ödünç para almamasını tavsiye etti.

Tom advised Mary not to borrow too much money from John.