Translation of "Yüzünün" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yüzünün" in a sentence and their english translations:

O yüzünün üstüne düştü.

She fell on her face.

Shoichi'nin yüzünün rengi attı.

Shoichi's face turned pale.

Mary yüzünün kızdığını hissetti.

Mary felt her face grow hot.

Gerçek onun yüzünün önünde.

The truth is in front of her face.

Onun yüzünün korkudan şekli değişmişti.

His face was disfigured by horror.

Tom elini yüzünün üzerine koydu.

Tom put his hand over his face.

Üzüntüsü onun yüzünün her yerine yazılmıştı.

His sorrow was written all over his face.

Yüzünün solgunluğu onun trajik sonunun habercisiydi.

The pallor of his face presaged his tragic end.

Ormanlar dünya yüzünün %9.4'ünü kaplar.

Forests cover around 9.4% of the earth's surface.

Onun uzun saçı yüzünün yarısını örttü.

Her long hair covered half her face.

Ken sınavı geçerek yüzünün akıyla çıktı.

Ken saved his face by passing the examination.

Sami'nin yüzünün her yerinde çizikler vardı.

Sami had marks all over his face.

Ben sadece onun yüzünün güzelliği tarafından büyülendim.

I was simply entranced by the beauty of her face.

Tom amuda kalktı ve gömleği yüzünün üzerine düştü.

Tom did a handstand and his shirt fell over his face.

- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.

Tom landed face-first.

- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.

- Tom fell flat on his face.
- Tom landed face-first.
- Tom slammed into the ground face-first.

- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
- Tom eline yüzüne bulaştırdı.

Tom fell flat on his face.