Translation of "Vermede" in English

0.003 sec.

Examples of using "Vermede" in a sentence and their english translations:

O kilo vermede zorluk çekiyor.

He is having a hard time losing weight.

Tavsiye vermede çok iyi değilim.

I'm not very good at giving advice.

Tom dikkatini vermede güçlük çekiyordu.

Tom had difficulty paying attention.

Tom kararlar vermede zorluk çekiyor.

Tom has difficulty making decisions.

Ben tavsiye vermede iyi değilim.

I'm not good at giving advice.

Maliyet kararımızı vermede kesin bir faktördür.

Cost is a definite factor in making our decision.

Tom kilo vermede Mary'den daha başarılıydı.

Tom has been more successful at losing weight than Mary.

Tom kesinlikle anlık kararlar vermede iyidir.

Tom certainly is good at making snap decisions.

Tom kolay anlaşılır açıklamalar vermede iyidir.

Tom is good at giving easy-to-understand explanations.

O bana cevap vermede biraz acele idi.

She was a bit hasty in answering me.

Nereye park edeceğime karar vermede sorun yaşıyorum.

I'm having trouble deciding where to park.

Tom partide ne giyeceğine karar vermede zorlanıyor.

Tom is having a hard time deciding what to wear to the party.

O, karar vermede yavaş fakat eylem yapmada hızlıdır.

He is slow to decide, but he is quick to act.

Tom oraya gidip gitmemeye karar vermede zorluk yaşıyor.

Tom is having trouble deciding whether or not to go there.

- Çok yavaş karar veriyorum.
- Karar vermede çok yavaşım.

I'm very slow at making up my mind.

Bir kız kapıyı çalmama cevap vermede kapıyı açtı.

A girl opened the door in answer to my knock.

Tom her zaman karar vermede sorun yaşıyor gibi görünüyor.

Tom always seems to have trouble making decisions.

Köpeğimi hangi marka köpek yiyeceği ile besleyeceğime karar vermede güçlük çekiyorum.

I had trouble deciding which brand of dog food to feed my dog.