Translation of "5" in German

0.008 sec.

Examples of using "5" in a sentence and their german translations:

5.

5.

Saat 5.

Es ist fünf Uhr.

İşte 5 dolar.

Hier sind fünf Dollar.

5. dersi tekrarlayalım.

Gehen wir noch mal Lektion 5 durch!

Brezilya'da saat 5.

Es ist hier in Brasilien fünf Uhr morgens.

- 5, 8 den daha azdır.
- 5, 8'den küçüktür.

5 ist weniger als 8.

Alo abi 5 dakikaya ordayım ya 5 dakika bak vallahi bak 5 dakika'ta ordayım deyip

Hallo Bruder, ich bin 5 Minuten dort. Schau mich 5 Minuten an.

Bu Ariane 5 roketi.

Dies ist eine Ariane 5.

Inşaatı 5 yıl sürdü

Der Bau dauerte 5 Jahre

5 Mayıs, Çocuk Bayramı'dır.

Der 5. Mai ist Tag des Kindes.

5 numaralı otobüse binmelisiniz.

Sie müssen den Bus Nummer fünf nehmen.

Oda numaram 5'dir.

- Ich habe die Zimmernummer 5.
- Mein Zimmer hat die Nummer fünf.

5 Mayıs Çocuk Günüdür.

Am 5. Mai ist Kindertag.

Cookie 5 yaşın altındadır.

Cookie ist noch keine 5 Jahre alt.

Neredeyse 5 yıldır birlikteyiz.

Wir sind jetzt seit fast fünf Jahren zusammen.

Genellikle 9-6-5 çalışıyorum.

manchmal auch 996, aber meist 965.

Sefalet içindekilerin oranı %5'ti.

Es gab einmal eine Armutsrate von 5 %.

5 adet keşif aracımız var

Wir haben 5 Erkundungsfahrzeuge

5 numaralı otobüse binmen gerek.

- Sie müssen den Bus Nummer fünf nehmen.
- Du solltest die Fünf nehmen.

Kapı 5'e nasıl giderim?

- Wo geht es zu Gate 5?
- Wie komme ich zu Gate 5?

10'a 5 eklemek kolaydır.

Es ist leicht, 5 zu 10 zu addieren.

Tren, 5 numaralı platforma geliyor.

Der Zug kommt an Gleis 5 an.

Onun doğum günü 5 Mayıs.

Er hat am 5. Mai Geburtstag.

Bu bira %5 alkol içermektedir.

Dieses Bier enthält 5% Alkohol.

Yolculuk yaklaşık 5 saat sürüyor.

- Die Fahrt dauert ungefähr fünf Stunden.
- Die Fahrt wird ungefähr fünf Stunden dauern.

Yarın cumartesi, 5 Şubat 2011.

Morgen ist Samstag, der 5. Februar 2011.

Benim ailemde 5 kişi var.

Wir sind zu fünft in meiner Familie.

3 artı 5, 8'dir.

Drei plus fünf ist acht.

10 metre değilsede 5 metre var

Es gibt 5 Meter, wenn nicht 10 Meter

5, 4, 3, 2, ateşleme var.

5, 4, 3, 2 haben wir Zündung.

İşsizlik oranı yüzde 5'e yükseldi.

Die Arbeitslosenrate ist auf 5% angestiegen.

5 Ocak'tan 15'ine kadar, lütfen.

Vom 5. bis zum 15. Januar, bitte.

Lütfen beni 5'te havaalanından al.

Hol mich bitte um fünf am Flughafen ab.

5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.

Ein Erdbeben der Stärke 5 erschütterte Tokio.

A, B'nin 5 katı kadar uzundur.

A ist fünfmal so lang wie B.

Yaz tatiline sadece 5 gün kaldı.

Es sind nur noch 5 Tage bis zu den Sommerferien.

Norveç'te sadece 5 milyon insan yaşıyor.

In Norwegen leben nur fünf Millionen Menschen.

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.

- Ich musste fünf Dollar mehr bezahlen.
- Ich musste fünf Dollar zusätzlich bezahlen.

Ben 5 saattir sizin için bekliyordum.

Ich warte schon seit fünf Stunden auf dich.

Saat 5:00'da onu alacağım.

Ich werde ihn um fünf abholen.

Tom 5 Mayıs, 2010 da doğdu.

Tom wurde am 5. Mai 2010 geboren.

5 Mart 1977'de Osaka'da doğdum.

Ich bin am 5. März 1977 in Osaka geboren.

Onunla saat 5'te garda buluşmalıyım.

Ich muss sie um fünf Uhr am Bahnhof treffen.

- Bugün 5 Mart.
- Bugün beş mart.

Heute ist der fünfte März.

Alarm 5:30 da çalmaya başladı.

Der Alarm wurde um 5:30 Uhr ausgelöst.

ABD işsizlik oranı % 5'in altındadır.

Die Arbeitslosenrate liegt in den Vereinigten Staaten unter 5 %.

Hırsızlar 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Die Diebe wurden zu einer Gefängnisstrafe von fünf Jahren verurteilt.

Ve depremden sadece 3-5 dakika sonra

und nur 3-5 Minuten nach dem Erdbeben

Bugün yapılsa inşaatı 5 milyar dolar tutuyor

Der Bau kostet heute 5 Milliarden US-Dollar

5 litre yağ olmuş 40 lira olmuş

5 Liter Öl waren 40 Lira

O 5 litre yağ 40 lira olmaz

5 Liter Öl sind keine 40 Pfund

Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor

Eine 5-Cent-Münze kommt aus Ihrer Tasche

Fiyatı% 5 düşürürseniz yalnızca sipariş vermeyi düşünüyoruz.

Eine Order kommt für uns nur in Betracht, wenn Sie den Kaufpreis um 5 % reduzieren.

Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.

Der Hersteller gewährte fünf Jahre Garantie auf die neue Maschine.

3,4 ve 5'in ortalaması 4'tür.

Der Durchschnitt von 3, 4 und 5 ist 4.

Yetimlerin yüzde doksan beşi 5 yaşından büyüktür.

Fünfundneunzig Prozent aller Waisen sind älter als fünf Jahre.

Oraya varmak için 5 dakika yürümek zorundasınız.

Sie sollten es zu Fuß innerhalb von 5 Minuten erreichen.

Saat 5 ile 6 arası hep buradadır.

Er ist immer hier zwischen 5 und 6 Uhr.

Teknolojinin hazır olması 5-10 yıl alır.

- Es wird fünf bis zehn Jahre dauern, bis die Technologie bereit ist.
- Es wird fünf bis zehn Jahre dauern, bis die Technik verfügbar ist.

Kampımız buradan yaklaşık 5 mil aşağı yönde.

Unser Lager ist etwa fünf Meilen flussabwärts von hier.

O, tren istasyonundan sadece 5 dakikalık yürüyüştür.

Es ist nur einen 5-Minuten-Fußweg vom Bahnhof entfernt.

Villa plaja sadece 5 dakikalık yürüme mesafesindedir.

Die Villa liegt nur einen Fünf-Minuten-Marsch vom Strand entfernt.

İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.

Aufgrund der Rezession ist die Arbeitslosenquote auf bis zu 5% gestiegen.

0-5 yaş grubu çocuklara öğretmenlik yapıyorum.

Ich unterrichte Kinder zwischen null und fünf Jahren.

5 ve 3'ün toplamı 8'dir.

Die Summe aus 5 und 3 ist 8.

Bize %5'lik bir fiyat indirimi vermenizi istiyoruz.

Wir bitten Sie um einen Preisnachlass von fünf Prozent.

5 yaş altı çocuklar için giriş ücreti yoktur.

Kinder unter fünf Jahren müssen keinen Eintritt zahlen.

Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez

Lemma 5 kann nicht für beliebige artinische Ringe verallgemeinert werden.

Bu milyarderin 4 farklı ülkede 5 evi var.

Dieser Milliardär hat fünf Häuser in vier verschiedenen Ländern.

Bu binada 5 kat ve 20 daire var.

Das Gebäude hat 5 Etagen und 20 Wohnungen.

Kategori 5 bir kasırga maksimum hasara neden olur.

Ein Orkan der Kategorie 5 verursacht einen maximalen Schaden.

1 yıldan kısa bir süre içinde 5 dergi kapağı.

Fünf Titelblätter in etwas über einem Jahr.

Bundan 5 ay öncesinde yoğun bakımlarda zaten yer yokken

Vor 5 Monaten gab es noch keinen Platz für eine Intensivstation

1800 yılında Lannes, 5 çocuğu olacağı bir Senatörün kızı

Im Jahr 1800 heiratete Lannes erneut Louise-Antoinette Guéheneuc,

Çoğu mal ve hizmet alımlarında% 5 tüketim vergisi alınır.

Auf den Erwerb, bzw. die Inanspruchnahme, der meisten Güter und Dienstleistungen wird eine fünfprozentige Konsumsteuer erhoben.

Doğum günüme bir ay var. Demek ki, 5 Nisan.

Mein Geburtstag ist heute in einem Monat. Also am fünften April.

Su polosu takımı sabah 5:30'da çalışma yapar.

Die Wasserballmannschaft trainiert um 5.30 Uhr.

5 ile 2'yi topla ve 7'ye ulaşırsın.

Addiere fünf und zwei, und du bekommst sieben.

Tom Mary'ye 5:00 ten önce bankaya gitmesini hatırlattı.

- Tom erinnerte Mary daran, vor 5 Uhr auf die Bank zu gehen.
- Tom erinnerte Maria daran, vor 17 Uhr zur Bank zu gehen.

Aslında bütün filmleri sayarsak videomuz 5 saate uzayacak gibi duruyor

Wenn wir alle Filme zählen, scheint unser Video 5 Stunden lang zu sein.

5 yıllık geliştirme ve testten sonra bile, hala kusurlarla doluydu.

Selbst nach 5 Jahren Entwicklung und Erprobung war es immer noch voller Mängel.

Nick Portekizce'yi çok iyi konuşabilir. Çünkü 5 yıldır onu öğreniyor.

Nick kann ziemlich gut Portugiesisch. Er lernt es nämlich schon seit fünf Jahren.

Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.

Die Zahl der Opfer bei diesem Unfall betrug 5 Tote und 100 Verletzte.

Akşam saat 5'te gelsem sizin için uygun olur mu?

Ist es dir recht, wenn ich um 17.00 Uhr komme?

5 yaşından önce ölen çocukların üçte biri yetersiz beslenmeden ölüyor.

Ein Drittel der Kinder, die vor ihrem fünften Lebensjahr sterben, sind unterernährt.

Güneş yaklaşık 5 milyar yıl içinde kırmızı bir dev olacaktır.

- Die Sonne wird in circa fünf Milliarden Jahren zu einem roten Riesen werden.
- Die Sonne wird zu einem roten Riesen in ungefähr fünf Milliarden Jahren werden.

Neil Alden Armstrong 5 Ağustos 1930'da Wapakoneta, Ohio'da doğdu.

Neil Alden Armstrong wurde am 5. August 1930 in Wapakoneta, Ohio geboren.

- 3 kere 5, 15.
- Üç kere beş on beş yapar.

Drei mal fünf ist fünfzehn.

Kitabın 2'nci, 5'inci ve 13'üncü bölümleri eksik.

In dem Buch fehlen die Kapitel zwei, fünf und dreizehn.

Ben 5 yıldız yaptım. 6 yıldızı yaptım ben sen yapabildin mi

Ich habe 5 Sterne gemacht. Ich habe 6 Sterne gemacht, kannst du das machen?

Aman canım ne olacak 3-5 insan bir araya gelmiş yapmıştır

Oh je, was passieren wird. 3-5 Leute sind zusammengekommen

- Beşinci katta bir yangın patlak verdi.
- 5. katta bir yangın çıktı.

Im fünften Stock brach ein Feuer aus.

Tom, Mary'ye 5:30'a kadar evde olacağına dair söz verdi.

Tom versprach Maria, dass er spätestens um 5.30 Uhr wieder zu Hause wäre.

Bilgisayarınızı her 5 yılda bir neden değiştirmeniz gerektiğinin bir gerekçesi yok.

Es gibt keinen Grund, warum man seinen Computer alle fünf Jahre ersetzen sollte.

Sadece 5 dakika sesini duyarsam, sonrasında 23 saat 55 dakika mutluyum.

Wenn ich nur 5 Minuten deine Stimme höre, bin ich anschließend 23 Stunden und 55 Minuten glücklich.

- Bunu tamamlamak birkaç ay sürecek.
- Bunu bitirmek 3-5 ayı bulacak.

Es wird mehrere Monate dauern, das zu beenden.