Translation of "Tuşa" in English

Tuşa dokunma.

Don't touch the button.

O tuşa dokunma!

Don't touch that button!

Tuşa basmam gerek.

I need to press the button.

Tuşa basman gerek.

You need to press the button.

Tom doğru tuşa bastı.

Tom pressed the correct button.

Asansörü çağırmak için tuşa bas.

To call the elevator, push the button.

Sağ tuşa bastığına emin misin?

Are you sure you pressed the right button?

- O tuşa basma!
- O düğmeye basma.

- Do not push that button.
- Don't push that button.

Bütün yapman gereken, bu tuşa basmak.

All you have to do is push this button.

Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı.

Tom pressed a key on the computer keyboard.

Tuşa bas ve ne olduğunu gör.

Press the button and see what happens.

Devam etmek için bir tuşa basın.

Press any key to continue.

- Düğmeye tıklayın.
- Tuşa tıklayın.
- Butona tıklayın.

Click on the button.

Tom tuşa bastı ama hiçbir şey olmadı.

- Tom pressed the button, but nothing happened.
- Tom pushed the button, but nothing happened.

- Hangi butona basacağımı bilmiyorum.
- Hangi tuşa basacağımı bilmiyorum.

I don't know which button to push.