Translation of "Bas" in English

Frene bas.

Hit the brakes.

Düğmeye bas.

- Push the button.
- Press the button.

Butona bas.

Push the button.

Tetiğe bas.

Squeeze the trigger.

Frene bas!

Hit the brakes!

Bas çalıyorum.

I play the bass.

Lütfen zile bas.

Please push the buzzer.

Buradaki butona bas.

Push the button here.

Kırmızı düğmeye bas.

- Press the red button.
- Push the red button.

O düğmeye bas.

Push that button.

O, bas gitarı seviyor.

She likes that bass.

O, bas gitar çalar.

He plays bass guitar.

Bar tıka bas doluydu.

The bar was packed.

Tom bas gitar çalıyor.

Tom is playing bass guitar.

Ben bas gitar çalmayı bırakıyorum.

I quit playing the bass guitar.

Yeni bas gitarından memnun musun?

Are you happy with your new bass guitar?

Asansörü çağırmak için tuşa bas.

To call the elevator, push the button.

Bas davulda bir kedi uyuyordu.

A cat was sleeping in the bass drum.

Tom benim grubumda bas çalardı.

Tom used to play bass in my band.

Tom iyi bir bas çalar.

Tom is a good bass player.

Tom bas şarkı söylediğini söylüyor.

Tom says he sings bass.

- Yangın olması halinde bu butona bas!
- Yangın olduğu takdirde bu butona bas!

Push this button in case of fire!

Yeşil butona bas ve ışık yanacaktır.

Push the green button and the light will go on.

Bir caz orkestrasında bas gitar çalıyorum.

I play bass in a jazz band.

Tom bizim grupta bas gitar çalıyor.

- Tom plays the bass guitar in our band.
- Tom plays bass guitar in our band.

Tuşa bas ve ne olduğunu gör.

Press the button and see what happens.

Tom nasıl bas gitar çalacağını bilmiyor.

Tom doesn't know how to play the bass guitar.

Tom bizim orkestrada bas gitar çalar.

Tom plays bass guitar in our band.

Garip bir şey olursa kırmızı düğmeye bas.

- Press the red button if something strange happens.
- Push the red button if something strange happens.

Yeşil düğmeye bas. Öyle yaparsan ışık yanacak.

Press the green button. If you do so, the light will go on.

Kornaya bas böylece araba geçmemize izin verecek.

Blow the horn so that car will let us pass.

Tom, Mary'den daha iyi bir bas gitarist.

Tom is a better bass player than Mary is.

Tom bir bas gitar almak istiyor ama yeterli parası yok.

Tom wants to buy a bass guitar, but he doesn't have enough money.

İstediğin kadar gaza bas, arabanın vitesi boşta olduğu için hiçbir yere gidemeyiz.

You can accelerate as much as you want, but since the car's in neutral, we won't be going anywhere.

- Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.
- Lütfen video kaydediciye bir kaset yerleştirin ve kayıt düğmesine basın.
- Lütfen video kaydediciye bir kaset yerleştirip kayıt butonuna basın.

Please put a cassette in the VCR and press the record button.