Translation of "Ter" in English

Kaşımdan ter dökülüyordu.

The sweat was dripping off my brow.

Ter neden tuzludur?

Why is sweat salty?

Tom ter döküyordu.

Tom was pouring sweat.

Onun yüzünden ter damlıyor.

Sweat is dripping from his face.

Tom ter dökmeye başladı.

Tom began to perspire.

Ter içinde sırılsıklam oldum.

I'm drenched in sweat.

Onlar kan ter içinde kaldılar.

They sweated gallons.

Gözlerine ter kaçtığında neden yanar?

Why does it hurt when you get sweat in your eyes?

Alnından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down her brow.

Sırtından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his back.

Boynundan bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his neck.

Burnundan bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his nose.

Şakağından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his temple.

Yanağından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his cheek.

Gözlerine ter kaçırmaktan nasıl kaçınırsın?

How do you avoid getting sweat in your eyes?

- Terle kaplıydı.
- Kan ter içindeydi.

He was covered with sweat.

Tom soğuk ter içinde uyandı.

Tom woke up in a cold sweat.

İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum.

I don't want to arrive all sweaty at work.

Tom'un yüzünden bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down Tom's face.

Tom'un sırtından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down Tom's back.

Şakağının kenarından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down the side of his temple.

Onun böğründen bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his side.

Ben soğuk bir ter içinde uyandım.

I woke up in a cold sweat.

Tom cinayetle suçlandığında soğuk ter döktü.

When Tom was accused of the murder, he broke out in a cold sweat.

İyi bir ter soğuk algınlığını tedavi eder.

A good sweat will cure a cold.

Onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar.

worked with them with blood and sweat and tears.

Tom bir ter atma koşusuna yavaş yavaş hazırlandı.

Tom worked up a sweat jogging.

Spor kıyafeti, buram buram ter, sıfır makyajla çıktım karşısına.

just showed up in my gym clothes, hot and sweaty, no make-up.

Sen benim kumumsun; Ben senin dalganım; Ter bizim denizimizdir.

You are my sand; I am your wave; sweat is our sea.

Bunu temizlemek bir sürü zaman, kan, ter ve göz yaşı aldı.

It took a lot of time, blood, sweat and tears to clean it.