Translation of "Telefonuyla" in English

Tom telefonuyla uyuyor.

Tom sleeps with his phone.

Tom internete telefonuyla bağlanıyor.

Tom is connecting his phone to the Internet.

Tom cep telefonuyla konuşuyor.

Tom is on his cell phone.

Tom yeni telefonuyla böbürlendi.

Tom bragged about his new phone.

Tom telefonuyla selfie çekti.

Tom took a selfie with his smartphone.

Cep telefonuyla bile satın alıyor.

sometimes even on their cell phone.

Tom sık sık telefonuyla fotoğraf çeker.

Tom often takes pictures with his phone.

Mary cep telefonuyla kedisinin resmini çekti.

Mary took a picture of her cat with her cellphone.

Mary cep telefonuyla annesinin bir fotoğrafını çekti.

Mary took a picture of her mother with her cell phone.

- Tom hep telefonuyla oynuyor.
- Tom'un elinden telefonu düşmüyor hiç.

Tom is always using his smartphone.

- Tom karekodu telefonuyla taradı.
- Tom QR kodunu telefonuna tarattı.

Tom scanned the QR code with his phone.

Ne zaman onların kol saatinde bir cep telefonuyla çıkacaklarını merak ediyorum.

I wonder when they'll come out with a cell phone in a wrist watch.

Mary, Tom'un cep telefonuyla başka bir kadınla yakından konuşmasına kulak misafiri oldu.

Mary overheard Tom talking intimately to another woman on his mobile phone.

O ve onun kızı sık sık kendi evleri içinde birbirlerine cep telefonuyla mesaj attılar.

His daughter and he often texted each other inside their own home.