Translation of "Tartıştık" in English

Sorunu tartıştık.

We discussed the problem.

Bunu tartıştık.

We've discussed this.

Biraz tartıştık.

We had a little argument.

Sürekli tartıştık.

We argued the whole time.

Seçeneklerimizi tartıştık.

We discussed our options.

Müdürle tartıştık.

We had an argument with the manager.

Biz politika tartıştık.

We argued politics.

Biz sorunu tartıştık.

- We debated the problem.
- We discussed the problem.

Biz konuyu tartıştık.

We discussed the matter.

Konuyu birbirimizle tartıştık.

We discussed the matter with each other.

Sorunu özgürce tartıştık.

We discussed the problem freely.

Yayınladığım makaleyi tartıştık.

We discussed the article I published.

Farklı konuları tartıştık.

We discussed different topics.

Bunu defalarca tartıştık.

We discussed it plenty of times.

Biz biraz tartıştık.

We had a little tiff.

Birçok konuyu tartıştık.

We've discussed many topics.

Birkaç seçenek tartıştık.

We discussed a number of options.

Bunu zaten tartıştık.

- We've already discussed that.
- We've already discussed this.

Birçok şeyi tartıştık.

We discussed many things.

Konuyu kendi aramızda tartıştık.

We discussed the matter among ourselves.

Geceye kadar sorunu tartıştık.

We discussed the problem far into the night.

Biz ne yapacağımızı tartıştık.

We discussed what to do.

Biz dün planı tartıştık.

We discussed the plan yesterday.

Konuyu uzun uzadıya tartıştık.

We debated the matter at length.

Epeyce ilginç şeyler tartıştık.

We discussed quite a few interesting things.

Bunu daha önce tartıştık.

We've discussed this before.

Gelecek için planlarımızı tartıştık.

We discussed our plans for the future.

Çok çeşitli konular tartıştık.

We discussed a wide range of topics.

Sorunu uzun uzadıya tartıştık.

We discussed the problem at length.

Zaferi sonuna kadar tartıştık.

We disputed the victory to the end.

Biz planı onunla tartıştık.

We discussed the plan with him.

Dün gece onu tartıştık.

We discussed it last night.

Biz birçok olasılıkları tartıştık.

We discussed many possibilities.

Biz bunu önceden tartıştık.

We've discussed this already.

Dün yeni planı tartıştık.

We discussed the new plan yesterday.

Biz onu zaten tartıştık.

We've already discussed it.

Biz çok şey tartıştık.

We've discussed a lot of things.

Tom ve ben tartıştık.

- Tom and I had an argument.
- Tom and I quarreled.

- Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- Biz konuyu uzun uzadıya tartıştık.

We discussed the topic at length.

Dünya nüfusu sorunu üzerinde tartıştık.

We debated on the question of world population.

Biz gelecekle ilgili planımızı tartıştık.

We discussed our plan for the future.

Ne yazacağımız hakkında saatlerce tartıştık.

We disputed for hours about what to write.

Yaz tatilleri için planlarımızı tartıştık.

We discussed our plans for the summer holidays.

Uzun bir süre sorunu tartıştık.

We discussed the problem for a long time.

Dün gece bu konuda tartıştık.

We had an argument about it last night.

Biz bunu zaten defalarca tartıştık.

We've discussed this many times already.

Arkadaşlarımla konuyla ilgili saatlerce tartıştık.

I debated for hours with my friends on the subject.

Bütün öğleden sonra problemi tartıştık.

We discussed the problem all afternoon.

Şu sıralar bu problemi tartıştık.

We have recently discussed this problem.

Tom ve ben çok tartıştık.

Tom and I argued a lot.

- Konuyu uzun süre tartıştık.
- Konuyu uzun uzun tartıştık.
- Konuyu ayrıntılı olarak görüştük.

We discussed the subject at length.

Tom ve ben birbirimizle sorunu tartıştık.

Tom and I discussed the problem with each other.

Rezervasyonu iptal etmemizin gerekip gerekmediğini tartıştık.

We deliberated whether we should cancel the reservation.

Ne yapacağımızı ve nereye gideceğimizi tartıştık.

We discussed what to do and where to go.

Hamile kız kardeşimle bebek isimlerini tartıştık.

I discussed baby names with my pregnant sister.

Biz sosyal bilgiler sınıfında silah kontrolünü tartıştık.

We discussed gun control in social studies class.

Biz sorunu birkaç kez tartıştık ama boşuna.

We have discussed the problem several times but to no avail.

Biz konuyu eğitimsel bir bakış açısından tartıştık.

We discussed the matter from an educational point of view.

Tom ve ben gelecek için planlarımızı tartıştık.

Tom and I discussed our plans for the future.

Tüm gece boyunca, bu problem üzerine tartıştık.

We kept discussing the problem all night.

Bir tatil için en iyi yer hakkında birbirimizle tartıştık.

We argued with each other about the best place for a holiday.

Tom ve ben ne yapmamız gerektiği konusunda birbirimizle tartıştık.

Tom and I argued with each other about what we should do.

O ve ben atık sorununu geri dönüşüm açısından tartıştık.

He and I discussed the waste problem in terms of recycling.

Biz bir restorana girdik ve akşam yemeğimizi yerken enerji krizini tartıştık.

We entered a restaurant and discussed the energy crisis over our dinner.