Examples of using "Taraftarları" in a sentence and their english translations:
Taraftarları korkuyorlardı.
His supporters were afraid.
Belarus'ta çeşitli dinlerin taraftarları yaşıyor.
Adherents of various religions live in Belarus.
- Mormonlar çok eşliliği yasa dışı ilan ettiler fakat bazı taraftarları onu hâlâ uyguluyor. - Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.