Translation of "Tanıdığımı" in English

0.008 sec.

Examples of using "Tanıdığımı" in a sentence and their english translations:

Seni tanıdığımı sanıyordum.

- I thought I knew you.
- I thought that I knew you.

Tom'u tanıdığımı düşündüm.

- I thought I recognized Tom.
- I thought that I recognized Tom.

Seni tanıdığımı düşündüm.

- I thought I recognized you.
- I thought that I recognized you.

Onları tanıdığımı sanıyordum.

- I thought I knew them.
- I thought that I knew them.

Seni tanıdığımı biliyordum.

I knew I recognized you.

Seni tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know you.
- I don't think that I know you.

Tom'u tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know Tom.
- I don't think that I know Tom.

Onları tanıdığımı düşündüm.

I thought I recognized them.

Onu tanıdığımı düşündüm.

I thought I recognized him.

Arabanı tanıdığımı sanıyordum.

- I thought I recognized your car.
- I thought that I recognized your car.

Onu tanıdığımı sanmıyorum.

I don't think I know her.

Tom, Mary'yi tanıdığımı düşündü.

- Tom thought I knew Mary.
- Tom thought that I knew Mary.

Bu arabayı tanıdığımı düşündüm.

- I thought I recognized this car.
- I thought that I recognized this car.

Bu yeri tanıdığımı düşündüm.

- I thought I recognized this place.
- I thought that I recognized this place.

Gördüğüm birini tanıdığımı sandım.

- I thought I saw someone I knew.
- I thought that I saw someone I knew.
- I thought I saw somebody I knew.
- I thought that I saw somebody I knew.

O yüzü tanıdığımı biliyordum.

- I knew I recognized that face.
- I knew that I recognized that face.

Tom'a seni tanıdığımı söylemedim.

I didn't tell Tom that I knew you.

Onların hiçbirini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think any of them know.
- I don't think that any of them know.

Buradaki herkesi tanıdığımı düşünüyorum.

- I think I know everyone here.
- I think that I know everyone here.
- I think I know everybody here.

Burada birini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know anyone here.
- I don't think I know anybody here.
- I don't think that I know anybody here.
- I don't think that I know anyone here.

“Tom'u tanıyor musun?” — “Tanıdığımı sanmıyorum.”

"Do you know Tom?" "I don't believe I do."

Tom'u bir yerden tanıdığımı biliyordum.

I knew I recognized Tom from somewhere.

Kendi annemi tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own mother?

Kendi babamı tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own father?

Kendi karımı tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own wife?

Kendi kocamı tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own husband?

Onu tanıdığımı sandım ama tanımadım.

- I thought I knew him, but I didn't.
- I thought that I knew him, but I didn't.

Keşke Mary'yi tanıdığımı Tom'a söylemeseydim.

- I wish I'd never told Tom that I knew Mary.
- I wish that I'd never told Tom that I knew Mary.
- I wish that I'd never told Tom I knew Mary.
- I wish I'd never told Tom I knew Mary.

Fransızca konuşabilen birini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know anyone who can speak French.
- I don't think I know anybody who can speak French.
- I don't think that I know anybody who can speak French.
- I don't think that I know anyone who can speak French.

Boston'da herhangi birini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know anyone in Boston.
- I don't think I know anybody in Boston.
- I don't think that I know anybody in Boston.
- I don't think that I know anyone in Boston.

Tom'u tanıdığımı söylemekten gurur duyuyorum.

I'm proud to say I know Tom.

Fransızca bilen birini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know anybody who speaks French.
- I don't think I know anyone who speaks French.
- I don't think that I know anybody who speaks French.
- I don't think that I know anyone who speaks French.

Kendi erkek kardeşimi tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own brother?

Kendi kız kardeşimi tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own sister?

Sana Tom'u tanıdığımı söylediğimde neden güldün?

Why did you laugh when I told you I knew Tom?

Tom Jackson adında birini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think I know anyone named Tom Jackson.
- I don't think that I know anyone named Tom Jackson.

"Bu adamı tanıyor musun?" "Tanıdığımı söyleyemem."

"Do you recognize this man?" "Can't say I do."

- Sanırım onu ​​tanıyorum.
- Onu ​​tanıdığımı düşünüyorum.

I think I know her.

Tom'un sınıf arkadaşlarından hiçbirini tanıdığımı sanmıyorum.

- I don't think that I know any of Tom's classmates.
- I don't think I know any of Tom's classmates.

"Sen Tom'u tanıyorsun, değil mi?" "Tanıdığımı söyleyemem."

"You know Tom, don't you?" "I can't say that I do."

Tom'u herhangi biri kadar iyi tanıdığımı düşünüyorum.

I think I know Tom as well as anybody.

Ben Tom'u onun tanıdığımı düşündüğünden daha iyi tanıyordum.

I knew Tom better than he thought I did.