Translation of "Tabanında" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tabanında" in a sentence and their english translations:

Ayağımın tabanında bir nasır var.

I have a callus on the sole of my foot.

Onlar en yüksek dağlara tırmanıp denizlerin tabanında yürüdüler.

They have climbed the highest mountains and walked on the floor of the seas.

Dünyanın en büyük volkanları okyanus tabanında meydana gelir.

The greatest number of the Earth's volcanoes occur on the ocean floor.

Bir zamanlar güney pasifik efsaneleri dev midyeleri deniz tabanında

South Pacific legends once described giant clams as man-eaters

Hacker şirketin veri tabanında bulunan hassas dosyalara erişimi kazandı.

The hacker gained access to sensitive files in the company's database.

Okyanus tabanında bir kırılma meydana geldiğinde ilk enerji açığa çıktı

the first energy was released when a break in the ocean floor occurred

- Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.
- Tom outdoor botlarıyla problem yaşıyor. Bir ayağının tabanı su toplamış.

Tom has trouble with his walking boots. He has blisters on the sole of one foot.