Translation of "Taşımaktadır" in English

0.014 sec.

Examples of using "Taşımaktadır" in a sentence and their english translations:

Üniversite kurucusunun adını taşımaktadır.

The university bears the name of its founder.

Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.

The product carries a high price tag.

O bizim gruba karşı kötülük taşımaktadır.

She bears malice toward our group.

Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.

This question is one of great importance.

Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.

This deposit bears three percent interest.

Bu mektup bir yabancı damgası taşımaktadır.

This letter bears a foreign stamp.

O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.

She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.

İyi beslenme bir bebeğin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.

Good nutrition is vital for an infant's growth.

O, büyük sinema güzelliklerinden biri olan Ingrid Bergman'a şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır,

She bears a striking resemblance to Ingrid Bergman, one of the great cinema beauties.

Caribou ultraviyole ışığı görebilir. Bu yetenek sert Arktik ortamda yaşamaları için hayati önem taşımaktadır.

Caribou can see ultraviolet light. This ability is crucial to their survival in a harsh Arctic environment.