Translation of "Etiketi" in English

Etiketi okuyorum.

I read the label.

Etiketi okudum.

I read the label.

Etiketi dikkatlice okuyun.

Read the label carefully.

Fiyat etiketi yüksek.

- The price is high.
- The price tag is high.

Bu etiketi paketinize bağlayın.

Attach this label to your package.

Herkes isim etiketi takıyordu.

Everyone is wearing name tags.

Etiketi çok dikkatli okudum.

I read the label very carefully.

Dan etiketi bile kaldırmadı.

Dan didn't even remove the sticker.

Bu etiketi bavuluna eklemelisin.

You must attach this label to your suitcase.

Onların hepsi isim etiketi takıyor.

They're all wearing name tags.

Tom şişenin üzerindeki etiketi okudu.

Tom read the label on the bottle.

Tom bir isim etiketi takmıyordu.

Tom wasn't wearing a name tag.

Tom'un bir isim etiketi yok.

Tom doesn't have a name tag.

Bir isim etiketi takıyor muydun?

Were you wearing a name tag?

Tom bir isim etiketi takıyordu.

Tom was wearing a name tag.

Bazı anne fokların derilerine GPS etiketi

has fitted a GPS tag on some of the mother seals,

Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.

The product carries a high price tag.

Tom kavanozu aldı ve etiketi okudu.

Tom picked up the jar and read the label.

O, pakete bir "Kırılgan" etiketi ekledi.

He attached a "Fragile" label to the package.

Fiyat etiketi hâlâ Tom'un giydiği gömlekte.

The price tag is still on the shirt Tom is wearing.

Kutunun etiketi şunu söyledi: "Çin Malı".

The box's label said: "made in China".

Kırmızı fiyat etiketi ile ürünler satışa sunulmuştur.

Items with a red price tag are on sale.

Tom'un tuttuğu şişenin mor renkli bir etiketi vardı.

The bottle Tom was holding had a purple label.

Ve ne yazık ki bizim yaptığımız ne oldu? Bu etiketi benimsedik.

And guess what we did unfortunately? We embraced that stigma.