Translation of "öğretmeyi" in English

Öğretmeyi seviyorum.

- I love teaching.
- I like teaching.

Öğretmeyi severim.

I love to teach.

Çocuklara öğretmeyi seviyorum.

I like teaching kids.

Tom öğretmeyi seviyordu.

Tom loved teaching.

Çocuklara öğretmeyi severim.

I love teaching kids.

Fransızca öğretmeyi sevdim.

I liked teaching French.

Fransızca öğretmeyi severim.

I like teaching French.

Fransızca öğretmeyi seviyorum.

I love teaching French.

Fransızca öğretmeyi severdim.

I loved teaching French.

Küçük çocuklara öğretmeyi seviyorum.

I like teaching little children.

Çocuklara İspanyolca öğretmeyi seviyorum.

I love teaching kids Spanish!

Tom Fransızca öğretmeyi seviyordu.

Tom loved teaching French.

Ben de öğretmeyi severim.

I like teaching, too.

Tom Fransızca öğretmeyi sevmiyor.

Tom doesn't like teaching French.

Tom Fransızca öğretmeyi planlıyor.

Tom plans to teach French.

Tom, Fransızca öğretmeyi sever.

Tom likes teaching French.

Gelecek yıl Fransızca öğretmeyi planlıyorum.

I plan to teach French next year.

Tom'a Fransızca öğretmeyi kabul ettim.

- I've agreed to teach Tom French.
- I agreed to teach Tom French.

Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

All our teachers were young and loved teaching.

Tom, Mary'ye Fransızca öğretmeyi kabul etti.

Tom agreed to teach Mary French.

Klaus sana Almanca öğretmeyi kabul etti mi?

Did Klaus agree to teach you German?