Translation of "Sepetteki" in English

0.014 sec.

Examples of using "Sepetteki" in a sentence and their english translations:

Sepetteki elmaları say.

Count the apples in the basket.

Sepetteki muzların yarısı çürümüştü.

Half of the bananas in the basket were rotten.

Masanın üstünde duran sepetteki meyveyi yeme. Plastik.

Don't eat the fruit in the bowl on the table. It's plastic.

- Bir kötünün bin iyiye zararı var.
- Bir çürük elma sepetteki tüm elmayı çürütür.
- Üzüm üzüme baka baka kızarır.

One rotten apple spoils the barrel.

- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Bir kötünün bin iyiye zararı olur.
- Sepetteki bir çürük elma bütün sepeti çürütür

One bad apple spoils the barrel.