Translation of "Meyveyi" in English

Bu meyveyi al.

Take this fruit.

Sen meyveyi seversin.

You like fruit.

O meyveyi istiyorum.

I want that fruit.

Hangi meyveyi istiyorsun?

Which fruit do you want?

Onlar meyveyi seviyorlar.

They like fruit.

Ben bu meyveyi istiyorum.

I want this fruit.

Bu meyveyi yemek istiyor.

He wants to eat this fruit.

Şu meyveyi yemek istiyor.

He wants to eat this fruit.

Yemeden önce meyveyi yıkamalısın.

You should wash fruit before you eat it.

Babam meyveyi az yer.

My father eats little fruit.

En çok hangi meyveyi seversin?

What fruit do you like the best?

Meyveyi ağaçtan sallayan onu toplamalı.

He who shook the fruit from the tree should also gather it up.

Adem'in yasak meyveyi neden yedi?

Why did Adam eat the forbidden fruit?

Hangi meyveyi en çok seversin?

What's your favorite fruit?

Bu meyveyi ilk kez yiyorum.

I'm eating this fruit for the first time.

Tatlı olarak hangi meyveyi yemek istersiniz?

What fruit would you like to have for dessert?

Meyveyi en sağlıklı besin olarak görüyorum.

I consider fruit to be the healthiest food.

En çok ne tür meyveyi seversin?

What kind of fruit do you like best?

Masanın üstünde duran sepetteki meyveyi yeme. Plastik.

Don't eat the fruit in the bowl on the table. It's plastic.

Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi.

And the woman saw that the tree was good to eat, and fair to the eyes, and delightful to behold: and she took of the fruit thereof, and did eat, and gave to her husband, who did eat.