Translation of "Sürprizi" in English

Sürprizi bozmayacağım.

I won't spoil the surprise.

Sürprizi bozmak istemiyorum.

- I wouldn't want to spoil the surprise.
- I don't want to spoil the surprise.

Partiden bahsederek sürprizi bozdu.

She ruined the surprise by talking about the party.

Tom'a söyleme. O, sürprizi mahveder.

Don't tell Tom. That would ruin the surprise.

Sana şimdi anlatmam sürprizi bozardı.

Telling you now would ruin the surprise.

Tom'un senin için bir sürprizi var.

Tom has a surprise for you.

Dan'ın Linda için bir sürprizi var.

Dan has got a surprise for Linda.

Tom'un Mary için bir sürprizi var.

Tom has a surprise for Mary.

Tom parti hakkında konuşarak sürprizi bozdu.

Tom ruined the surprise by talking about the party.

Dükkanda bana bir sürprizi var gibi görünüyor.

She seems to have a surprise in store for me.

Tom, Mary için bir sürprizi olduğunu söyledi.

Tom says he has a surprise for Mary.

O; kendisinin sana bir sürprizi olduğunu söyledi.

She said she had a surprise for you.

O bana beni bekleyen bir sürprizi olduğunu söyledi.

He told me he had a surprise waiting for me.

Her seferinde, annemin bizim için bir sürprizi vardı.

Each time, Mother had a surprise for us.

- Tom'a söylemediğine memnunum. O, sürprizi mahvederdi.
- Tom'a söylemediğine sevindim. Sürpriz bozulurdu.

- I'm glad you didn't tell Tom. That would've ruined the surprise.
- I'm glad you didn't tell Tom. That would have ruined the surprise.

Tom, onun için planladığı sürpriz partiyi ağzından kaçırarak annesine söyleyince sürprizi bozdu.

Tom let the cat out of the bag when he accidentally told his mother about the surprise party being planned for her.