Translation of "Sürdürüyor" in English

0.003 sec.

Examples of using "Sürdürüyor" in a sentence and their english translations:

Tom sana bakmayı sürdürüyor.

Tom keeps looking at you.

Hâlâ onunla teması sürdürüyor musun?

Do you still keep in touch with her?

Tom'la hâlâ teması sürdürüyor musun?

Do you still keep in touch with Tom?

Japonya, Birleşik Devletlerle dostça ilişkiler sürdürüyor.

Japan maintains friendly relations with the United States.

Ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,

that often our school system perpetuates the social divide.

Tom hâlâ Mary ile ilişkisini sürdürüyor mu?

Does Tom still keep in touch with Mary?

Tom çok savurgan bir yaşam tarzı sürdürüyor.

Tom lives a very lavish lifestyle.

- Hayatını böyle yaşıyor.
- Yaşamını bu şekilde sürdürüyor.

This is the way he lives his life.

Türkiye, Çin'in Avrupa'ya açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Turkey remains China's bridge to Europe.

Tom yeterli zamanı olmadığına dair şikayet etmeyi sürdürüyor.

Tom keeps complaining that he doesn't have enough time.

Vatikan, BM üyesi ülkelerin çoğuyla diplomatik ilişkiler sürdürüyor.

The Vatican maintains diplomatic relations with most UN member states.

Türkiye, Avrupa'nın İslam alemine açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Turkey remains Europe's bridge to the Muslim world.

Türkiye, Avrupa'nın Orta Doğu'ya açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Turkey remains Europe's bridge to the Middle East.

Doksan yaşında, Tom'un büyükannesi hâlâ çok aktif bir hayat sürdürüyor.

At 90, Tom's grandmother still leads a very active life.

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!

My parents keep arguing about stupid things. It's so annoying!

Hayatta yaşadığı birçok trajediye rağmen, o, kalbinin saflığına sahip olmayı sürdürüyor.

Despite the many tragedies she has had in life, she remains to have the pureness of her heart.