Translation of "Reklamını" in English

Beyazlaştırıcı kreminin reklamını yapmak için.

in order to promote their skin-lightening cream.

Zoom un reklamını yapacak değilim

I will not advertise Zoom

Eğer satılık değilse, reklamını yapma.

If it's not for sale, don't advertise.

Hükümet televizyonda sigara reklamını yasakladı.

The government banned cigarette advertising on television.

Biz, TV'de ürünlerimizin reklamını yaparız.

We advertise our products on TV.

Tom satış için evinin reklamını yaptı.

Tom advertised his house for sale.

Onlar televizyonda yeni bir ürünün reklamını yaptı.

They advertised a new product on TV.

Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.

They advertised a new car on TV.

Şimdi durduk yere Apple'ın reklamını da yapmayalım değil mi?

Now let's not advertise Apple, right?