Translation of "Planlıyoruz" in English

0.006 sec.

Examples of using "Planlıyoruz" in a sentence and their english translations:

Aylardır bunu planlıyoruz.

We've been planning this for months.

Trenle gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go by train.

Bir soygun planlıyoruz.

We're planning a robbery.

Bir parti planlıyoruz.

We're planning a party.

Şafakta saldırmayı planlıyoruz.

We plan to attack at dawn.

Bunu yapmayı planlıyoruz.

- We're planning to do that.
- We're planning on doing that.

Fotoğraf çekmeyi planlıyoruz.

- We're planning to take pictures.
- We're planning on taking pictures.

Takıma katılmayı planlıyoruz.

- We're planning to join the team.
- We're planning on joining the team.

Birlikte kalmayı planlıyoruz.

- We're planning to stay together.
- We're planning on staying together.

- O dağa tırmanmayı planlıyoruz.
- Bu dağa tırmanmayı planlıyoruz.

We plan to climb that mountain.

Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go hiking tomorrow.

Biz evimizi yıkmayı planlıyoruz.

We're planning to tear down our house.

Boston'a bir gezi planlıyoruz.

We're planning a trip to Boston.

Yarın erken kapatmayı planlıyoruz.

We plan to close early tomorrow.

Biz hâlâ gitmeyi planlıyoruz.

- We're still planning to go.
- We're still planning on going.

Hepimiz orada olmayı planlıyoruz.

All of us plan to be there.

Balayımızı yurtdışında geçirmeyi planlıyoruz.

We plan to spend our honeymoon abroad.

Bunu birlikte yapmayı planlıyoruz.

- We plan to do that together.
- We plan on doing that together.

Birlikte şarkı söylemeyi planlıyoruz.

We plan to sing together.

Hâlâ takıma katılmayı planlıyoruz.

- We're still planning to join the team.
- We're still planning on joining the team.

Yarın fotoğraf çekmeyi planlıyoruz.

- We're planning to take pictures tomorrow.
- We're planning on taking pictures tomorrow.

Kesinlikle onu yapmayı planlıyoruz.

- We definitely plan on doing that.
- We definitely plan to do that.

O dağa tırmanmayı planlıyoruz.

We plan to climb that mountain.

Bu pazardaki payımızı arttırmayı planlıyoruz."

by leveraging our start-up's unique assets."

Biz bir hafta kalmayı planlıyoruz.

- We plan to stay a week.
- We plan on staying a week.

Balayımızı yurt dışında geçirmeyi planlıyoruz.

We're planning to spend our honeymoon abroad.

Şu anda gelecekteki çalışmamızı planlıyoruz.

At the moment we are planning our future work.

Biz zaten onu yapmayı planlıyoruz.

- We're already planning to do that.
- We're already planning on doing that.

Biz üretim sürecinde değişiklikler planlıyoruz.

We are planning changes to the manufacturing process.

Biz hâlâ onu yapmayı planlıyoruz.

- We're still planning to do that.
- We're still planning on doing that.

Biz hâlâ orada olmayı planlıyoruz.

We're still planning to be there.

Oğlumuza Tom adını vermeyi planlıyoruz.

We plan to name our son Tom.

New York'a bir yolculuk planlıyoruz.

We are planning a trip to New York.

Elimizden geldiği kadarıyla gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go as far as we can.

Biz sadece bunu yapmayı planlıyoruz.

We're planning to do just that.

Biz ikimizde orada olmayı planlıyoruz.

We're both planning to be there.

İkimiz de partinizde olmayı planlıyoruz.

We're both planning to be at your party.

Yarın Tom'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.

We plan to visit Tom tomorrow.

Bu geziyi 6 aydır planlıyoruz.

We've been planning this trip for 6 months.

Bu geziyi üç aydır planlıyoruz.

We've been planning this trip for three months.

Birkaç günlüğüne Boston'da kalmayı planlıyoruz.

- We're planning to stay in Boston for a few days.
- We're planning on staying in Boston for a few days.

Bunu yakın gelecekte yapmayı planlıyoruz.

- We plan to do that in the near future.
- We plan on doing that in the near future.

Balayımız için Avustralya'ya gitmeyi planlıyoruz.

We're planning to go to Australia for our honeymoon.

Üçümüz de bunu yapmayı planlıyoruz.

All three of us plan to do that.

Tom buraya gelir gelmez gitmeyi planlıyoruz.

We plan to leave as soon as Tom gets here.

Biz gece yarısı şampanya içmeyi planlıyoruz.

We plan to drink champagne at midnight.

Yarın Bay Smith'i ziyaret etmeyi planlıyoruz.

- We will visit Mr Smith tomorrow.
- We plan to visit Mr. Smith tomorrow.

Önümüzdeki yılın başlarında Avustralya'ya gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go to Australia early next year.

Önümüzdeki bahar Boston'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.

We plan to visit Boston next spring.

Mümkün olduğu kadar çabuk ayrılmayı planlıyoruz.

We plan to leave as soon as possible.

Biz iki hafta Paris'te kalmayı planlıyoruz.

We plan to stay in Paris for two weeks.

Her ikimiz de partinize katılmayı planlıyoruz.

Both of us plan to attend your party.

Eski moda Noel yemeği yemeyi planlıyoruz.

We plan to have an old-fashioned Christmas dinner.

Tom ve ben birlikte yemeyi planlıyoruz.

- Tom and I are planning to eat together.
- Tom and I are planning on eating together.

Tom ve ben birlikte gitmeyi planlıyoruz.

- Tom and I plan on going together.
- Tom and I plan to go together.

Gelecek yıl bisikletle Şikoku adasını dolaşmayı planlıyoruz.

- I plan to cycle around Shikoku next year.
- I plan to go around the island of Shikoku by bicycle next year.

Yarın öğleden sonra Tom'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.

We plan to visit Tom tomorrow afternoon.

Mary ve ben iki çocuğumuzun olmasını planlıyoruz.

- Mary and I plan to have two children.
- Mary and I plan to have two kids.

Biz yarınki toplantıda o sorunu tartışmayı planlıyoruz.

We're planning to discuss that problem at tomorrow's meeting.

Her ikimiz de senin partinde olmayı planlıyoruz.

Both of us plan to be at your party.

Yarın Tom'un ahırı boyamasına yardım etmeyi planlıyoruz.

We plan to help Tom paint the barn tomorrow.

Noel Arifesinde bir Noel partisi vermeyi planlıyoruz.

We're planning to have a Christmas party on Christmas Eve.

Tom ve ben birlikte şarkı söylemeyi planlıyoruz.

Tom and I plan to sing together.

Tom için bir doğum günü partisi vermeyi planlıyoruz.

We plan to have a birthday party for Tom.

Biraz soğuk olmasına rağmen hâlâ pikniğe gitmeyi planlıyoruz.

Even though it's a bit cold, we still plan on having a picnic.

Tom ve ben bir kuyu kazmaya başlamayı planlıyoruz.

Tom and I plan to start digging a well tomorrow morning.

Tom ve ben üç çocuk sahibi olmayı planlıyoruz.

Tom and I plan to have three children.

Önümüzdeki pazartesi Tom için bir parti vermeyi planlıyoruz.

We plan to have a party for Tom next Monday.

Biri yapmamamız gerektiğini söylemedikçe Tom'un önerdiğini yapmayı planlıyoruz.

We plan to do what Tom suggests, unless somebody tells we shouldn't.

Hem Tom'u hem de Mary'yi davet etmeyi planlıyoruz.

We plan to invite both Tom and Mary.

Biz bu yıl Noeli eşimin ailesiyle geçirmeyi planlıyoruz.

We plan to spend Christmas with my wife's family this year.

Tom ve ben birlikte Boston'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.

- Tom and I are planning to visit Boston together.
- Tom and I are planning on visiting Boston together.

Gelecek pazar Bay Oka için bir parti vermeyi planlıyoruz.

- Next Sunday we are going to have a party for Mr Oka.
- We plan to have a party for Mr. Oka next Sunday.

Bunu şimdi bir yıldan daha uzun bir süredir planlıyoruz.

We've been planning this for over a year now.

Eşim ve ben önümüzdeki ay Boston'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.

My wife and I are planning to visit Boston next month.

Kışın ya da kısa bir süre sonra Çin'e bir gezi yapmayı planlıyoruz.

I plan to make a trip to China in the winter or soon after.

Geçen gün Japonya'ya gelen Bay Clark için bir hoş geldin partisi yapmayı planlıyoruz.

We plan to have a welcoming party for Mr. Clark who came to Japan the other day.