Translation of "Tırmanmayı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Tırmanmayı" in a sentence and their english translations:

Tırmanmayı seviyorum.

I like climbing.

- O, dağlara tırmanmayı seviyor.
- Dağa tırmanmayı seviyor.

He loves to climb mountains.

Dağlara tırmanmayı severim.

I like to climb mountains.

Tırmanmayı çok severim.

I like mountaineering very much.

Dağlara tırmanmayı sever.

She loves to climb mountains.

Dağa tırmanmayı severiz.

We love to climb mountains.

- O dağa tırmanmayı planlıyoruz.
- Bu dağa tırmanmayı planlıyoruz.

We plan to climb that mountain.

Tamam, halata tırmanmayı deneyeceğiz.

Okay, we're gonna try and climb the rope.

Ben dağlara tırmanmayı severim.

I like climbing mountains.

Tom ağaçlara tırmanmayı seviyor.

- Tom likes to climb the trees.
- Tom likes to climb trees.
- Tom likes climbing trees.

Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.

I liked climbing trees when I was a kid.

Tom dağlara tırmanmayı sever.

Tom loves to climb mountains.

Mary dağlara tırmanmayı seviyor.

Mary loves to climb mountains.

Onlar dağlara tırmanmayı severler.

They love to climb mountains.

O, dağa tırmanmayı başardı.

He managed to climb the mountain.

Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.

Children like climbing trees.

Tom ağaçlara tırmanmayı sever.

Tom likes climbing trees.

O dağa tırmanmayı planlıyoruz.

We plan to climb that mountain.

O kız ağaçlara tırmanmayı seviyordu.

That girl loved climbing trees.

Sonunda o dağa tırmanmayı başardı.

He finally succeeded in climbing that mountain.

Ara sıra ağaçlara tırmanmayı severim.

I enjoy climbing trees every once in a while.

Çocukken ağaçlara tırmanmayı çok severdi.

He liked climbing trees as a kid.

Araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Let's try climbing the cliffs to get ourselves inland.

Sen dağlara tırmanmayı seviyorsun, değil mi?

You love to climb mountains, don't you?

Hadi, araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Let's try climbing the cliffs to get ourselves inland.

Tom küçük bir çocukken ağaçlara tırmanmayı severdi.

When Tom was a young boy, he used to love climbing trees.

Ama bu denli yüksek bir ağaca tırmanmayı denemek çok tehlikeli olabilir.

[Bear] The only thing is, it could be dangerous to try and climb a tree that is this tall!