Translation of "Pişiririm" in English

0.003 sec.

Examples of using "Pişiririm" in a sentence and their english translations:

- Eğer yiyeceksen, onu pişiririm.
- Eğer yiyecekseniz, onu pişiririm.

I'll cook it if you eat it.

Ben geleneksel kekler pişiririm.

I bake traditional cakes.

Bazen akşam yemeği pişiririm.

I sometimes cook dinner.

Neredeyse her gün yemek pişiririm.

I cook almost every day.

Ben nerede akşam yemeğini pişiririm?

- Where do I cook dinner?
- Where do I cook supper?

Ben çorbayı büyük tencerede pişiririm.

I cook soup in a big pot.

Eğer istersen sana yemek pişiririm.

- If you want me to, I'll cook for you.
- I'll cook for you if you want me to.

Hemen hemen her gün kek pişiririm.

I bake cakes almost every day.

- Ben nadiren "İmam Bayıldı" pişiririm, çünkü çok emek gerek.
- Ben nadiren "İmam Bayıldı" pişiririm, çünkü çok emek gerekiyor.
- Ben nadiren "İmam Bayıldı" pişiririm, çünkü çok emek istiyor.

I seldom cook "Imam Bayıldı" because it is a lot of work.

Belki geldiğin gelecek sefere senin için yemek pişiririm.

Maybe next time you come over I'll cook for you.

- Sana istediğin bir şeyi pişireceğim.
- Sana istediğin her şeyi pişiririm.

I'll cook you anything you want.

Her hafta fırında iki ya da üç somun ekmek pişiririm.

I bake two or three loaves of bread every week.