Translation of "Parfüm" in English

Parfüm kullanıyor musun?

Are you wearing perfume?

Odaya parfüm kokusu yayıldı.

The room was pervaded with the scent of perfume.

Mary ucuz parfüm kullanmaz.

Mary doesn't wear cheap perfume.

O parfüm güzel kokuyor.

That perfume smells good.

Coty şirketi parfüm satar.

The Coty company sells perfumes.

O yeni bir parfüm mü?

Is that a new perfume?

Artık parfüm almamaya karar verdim.

I decided not to buy the perfume anymore.

Ben parfüm almamaya karar verdim.

I decided not to buy perfume.

Senin en sevdiğin parfüm nedir?

What's your favorite perfume?

Sürüyor olduğun o parfüm nedir?

What is that perfume you're wearing?

Mary her zaman çok parfüm kullanır.

Mary always wears too much perfume.

Parfüm şişesinin mavi bir kapağı var.

The perfume bottle has a blue cap.

Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.

Alice is wearing a sweet-smelling perfume.

Hayatımda bir kez parfüm yapmak istiyorum.

For once in my life I want to make perfumes.

Tom Amerika'daki kadınların çok parfüm sürdüklerini düşünüyor.

- Tom thinks women in America wear too much perfume.
- Tom thinks that women in America wear too much perfume.

Kendi parfüm kokunu alabiliyorsan, çok fazla sürüyorsundur.

If you can smell your own perfume, you're wearing too much.

Mary genelde parfüm şişesine düşmüş gibi kokar.

Mary often wears too much perfume.

Tom gümrüksüz mallar mağazasından bir şişe votka ve birkaç parfüm satın aldı.

Tom bought a bottle of vodka and some perfume at the duty-free shop.