Translation of "Parçalamak" in English

Ve parçalamak için sizlere sormak istedim.

to help me break down, smash those barriers.

Sami, Leyla'nın cesedini daha çabuk parçalamak için bazı kimyasallar kullandı.

Sami used some chemicals to get Layla's body to decompose quicker.

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.

A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

- Önyargıları yok etmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur
- Ön yargıyı parçalamak bir atomu parçalamaktan daha zordur.

It is harder to crack a prejudice than an atom.