Translation of "Oynamayacak" in English

0.006 sec.

Examples of using "Oynamayacak" in a sentence and their english translations:

Yumi tenis oynamayacak.

Yumi will not play tennis.

O asla faullü oynamayacak.

He will never play you foul.

Tom bugün tenis oynamayacak.

Tom won't play tennis today.

Tom yarınki oyunda oynamayacak.

Tom won't play in tomorrow's game.

Roger Federer, Roland Garros'ta oynamayacak.

Roger Federer will not play at Roland Garros.

Yarın öğleden sonra tenis oynamayacak mısın?

Won't you play tennis tomorrow afternoon?

Tom'un kibritlerle oynamayacak kadar aklı var.

Tom knows better than to play with matches.

Tom ve Mary bu hafta birlikte tenis oynamayacak.

Tom and Mary won't play tennis together this week.

- Tom bu yıl oynamayacak.
- Tom bu yıl çalmayacak.

Tom won't play this year.