Translation of "Olmanın" in English

0.016 sec.

Examples of using "Olmanın" in a sentence and their english translations:

Ciddi olmanın zamanı.

It's time to get serious.

- Kel olmanın nesi var?
- Kel olmanın nesi yanlış?

What's wrong with being bald?

Hip-hop, suçlu olmanın

And so what was happening

"Kadın olmanın nesi yanlış?"

“What is wrong with being a woman?”

çünkü matematikte iyi olmanın

because I could bribe students

Burada olmanın sakıncası yok.

It's okay for you to be here.

Milyoner olmanın hayalini kurarız.

We dream of being millionaires.

Kızgın olmanın gerekmesi doğaldır.

It is natural that you should get angry.

Ciddi olmanın zamanı geldi.

Time has come to get serious.

Kuşku güvende olmanın annesidir.

Mistrust is the mother of safety.

Seksi olmanın nesi var?

What's wrong with being sexy?

Melankoli, üzgün olmanın neşesidir.

Melancholy is the joy of being sad.

- Bir manken olmanın hayalini kurardım.
- Bir model olmanın hayalini görürdüm.

I used to dream about becoming a model.

Veya aç olmanın acısından kaçınmak.

or avoiding pain, like being hungry.

Yok olmanın yolunda devam etmeyiz.

And not continue on the pathway of violent coannihilation.

Burada olmanın vakti çoktan geldi.

- It's about time you got here!
- It's about time you got here.

Biz samimi olmanın önemini vurgularız.

We lay emphasis on the importance of being sincere.

Tek çocuk olmanın duygusu nedir?

What is the feeling of being an only child?

Güzel olmanın olumsuz yanları var.

- There are downsides to being pretty.
- There are disadvantages to being pretty.

Çok hüzünlü olmanın faydası yok.

It's no use being so sad.

Burada olmanın gerçek sebebi nedir?

What's the real reason you're here?

Sinir olmanın hiçbir anlamı yok.

There's no point in being nervous.

Dakik olmanın önemine vurgu yaptı.

He laid stress on the importance of being punctual.

Burada olmanın gerçek nedenini biliyorum.

I know the real reason you're here.

Burada olmanın nedeni bu değil.

That's not why you're here.

Saç tıraşı olmanın zamanı geldi!

It is time you had a haircut!

Bu hayvanlar yok olmanın eşiğindedirler.

These animals are on the verge of extinction.

Zengin olmak, yoksul olmanın karşıtıdır.

Becoming rich is the opposite of becoming poor.

Bir astronot olmanın hayalini kurardım.

I used to dream about becoming an astronaut.

Çok zengin olmanın hayalini kurardım.

I used to dream about becoming very wealthy.

Bir balerin olmanın hayalini kurardım.

I used to dream about being a ballerina.

Bir milyoner olmanın hayalini kurardım.

I used to dream about being a millionaire.

- Güzel olmanın bir sürü yararı vardır.
- Güzel olmanın bir sürü faydası vardır.

There are many benefits to being beautiful.

Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası.

Feeling feelings is part of being human.

Astronot olmanın ne demek olduğunu bilmiyordum:

And I didn't know what it meant to be an astronaut:

Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.

The reason why you failed is you did not try hard enough.

Birçok böcek türleri yok olmanın eşiğindedir.

Many species of insects are on the verge of extinction.

Burada olmanın nedeni bu, değil mi?

That's why you're here, isn't it?

O, savurgan olmanın olumsuz sonuçlarını anladı.

He understood the negative outcomes of being wasteful.

Yalnız olmanın ne demek olduğunu biliyorum.

I know what it's like to be lonely.

Eşcinsel olmanın kötü bir yanı yok.

There's nothing wrong with being gay.

Yalnız olmanın ne anlama geldiğini biliyorum.

I know what it means to be alone.

Yakışıklı olmanın da olumsuz tarafı var.

Being handsome also has its downside.

Senin saç tıraşı olmanın zamanı geldi.

It's high time you had a haircut.

Tom burada olmanın eğlenceli olduğunu söyledi.

- Tom said it's been fun being here.
- Tom said that it's been fun being here.

Bu, çocuk olmanın avantajı olmadığı anlamına gelmiyor.

That's not to say there are no advantages to being a kid;

Çocuk olmanın üçüncü avantajı ise zaman avantajıdır.

The third advantage of being a child is the advantage of time.

Bazen tekrar hasta olmanın hayalini bile kurdum.

Sometimes, I even fantasized about getting sick again.

Ama hızlı olmanın da bir bedeli var.

But being fast is costly.

Artık bir gezegen olmanın bütün kurallarını yıkmıştır.

It's now broken all the rules of being a planet.

Hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım.

about what it means to be in jail even for a few days.

Kısa tarafta olmanın nasıl olduğunu gör bakalım."

You get to see what it's like to be on the shorter end of the spectrum."

Yaşamın ilk yıllarında ilgili ebeveynlere sahip olmanın,

Having engaged, interested parents in those first few years of life

Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.

The new method was anything but ideal.

Fakir olmanın utanılacak bir şey olduğunu sanmıyorum.

- I don't think being poor is anything to be ashamed of.
- I don't think that being poor is anything to be ashamed of.

Saç tıraşı olmanın zamanı geldi de geçiyor.

It's about time you got a haircut.

Kendi evinde çıplak olmanın ne sakıncası var?

What's wrong with being nude in your own house?

Farklı olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum.

I know what it's like to be different.

Kanatlara sahip olmanın nasıl olacağını merak ediyorum!

I wonder how it would be to have wings!

Pek çok hayvan türü yok olmanın eşiğinde.

Many animal species are on the brink of extinction.

Denizde yüzmek, denize sahip olmanın anlamına gelmez.

Swimming in the sea doesn't mean owning the sea.

Kalbi kırık olmanın ne demek olduğunu biliyorum.

I know what it's like to be heartbroken.

Bugünlerde bir saç tıraşı olmanın maliyeti nedir?

How much does it cost to get a haircut nowadays?

Tom burada olmanın önemli olduğunu düşünmeseydi gelmezdi.

Tom wouldn't have come if he didn't think it was important to be here.

Yalnız olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum.

I know what it's like to be alone.

Bize yardım etmeyecek olmanın nedeni bu mu?

Is that why you won't help us?

Onlara yardım etmeyecek olmanın nedeni bu mu?

Is that why you won't help them?

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım.

I used to dream about becoming a race car driver.

Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.

I used to dream about being a successful businessman.

Hızla zengin olmanın bir yolu var mı?

Is there any way to get rich quick?

Fakir olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum.

I don't know what it's like to be poor.

Burada olmanın güvenli olup olmadığını merak ediyorum.

I wonder if it's safe to be here.

Sami Müslüman olmanın ne demek olduğunu bilmiyordu.

- Sami didn't know what it meant to be a Muslim.
- Sami didn't know what it meant to be Muslim.

Fakir olmanın avantajları eğer varsa nedir sence?

What do you think are the perks of being poor, if there are any?

Garnizon teslim olmanın bir seçenek olmadığına karar verdi.

and the garrison determined that surrender was not an option.

Eğer sürmüyorsan bir arabaya sahip olmanın yararı nedir?

What's the good of having a car if you don't drive?

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.

In addition to being a doctor, he is a writer.

Fakir olmanın ne olduğunu o çok iyi bilir.

He knows quite well what it is like to be poor.

Tom her zaman bir multimiyoner olmanın hayalini kurdu.

Tom always dreamed of being a multi-millionaire.

Her kız bir midilli sahibi olmanın hayalini kurar.

Every girl dreams of owning a pony.

Merhametsiz adalet zulümdür, adaletsiz merhamet yok olmanın anasıdır.

Justice without mercy is cruelty; mercy without justice is the mother of dissolution.

Burada olmanın Tom için birçok anlama geldiğini biliyorum.

I know your being here means a lot to Tom.

Tom olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

I wonder what it would be like to be Tom.

Kendi kendime olmanın mutluluğu başka hiçbir şeyde yok.

- I'm never happier than when I'm by myself.
- I'm never as happy as when I'm alone.

Tom aşık olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyor.

Tom doesn't know what it's like to be in love.

Bana aşık olmanın nasıl bir duygu olduğunu söyle.

Tell me what it feels like to be in love.

Tom toplantıda olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamadı.

Tom didn't realize how important it was to be at the meeting.

Bir arkadaş sahibi olmanın tek yolu arkadaş olmaktır.

The only way to have a friend is to be a friend.

Zengin olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

I wonder what it would be like to be rich.

Ünlü olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

I wonder what it would be like to be famous.

Acı içinde oturup geçek bir insan olmanın mutluluğunu hissetmektir.

is the only way to become a real human being.

Bir seferlik ünlü olmanın 14 yaşındaki versiyonu, değil mi?

The 14-year-old version of a one-hit wonder, right?

Gerçekten bizimle olmanın ne anlama geldiğini gösteren bir test.

a new litmus test of what does it mean to actually be with us.

O zamanlar, Cibuti GEÇİTÇİ DEVLET olmanın kitabını yazıyordu diyebilirsiniz.

Back then, you could say Djibouti was a textbook example of a GATE-KEEPER STATE.

Bir arkadaş sahibi olmanın tek yolu bir arkadaşının olmasıdır.

The only way to have a friend is to be one.

Gerçekten aç olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?

Do you know what it is like to be really hungry?

Burada bir üye olmanın kaça mal olduğunu biliyor musun?

Do you know how much it costs to be a member here?