Translation of "Muhafazakâr" in English

0.003 sec.

Examples of using "Muhafazakâr" in a sentence and their english translations:

Muhafazakâr, cumhuriyetçi,

conservative, Republican,

Tom bir muhafazakâr.

Tom is a conservative.

Tom muhafazakâr değil.

Tom isn't conservative.

Onlar muhafazakâr insanlardı.

They were conservative men.

Muhafazakâr olduğunu biliyorum.

- I know that you're conservative.
- I know you're conservative.

Muhafazakâr bir komşum var.

I have a conservative neighbor.

Tom'un fikirleri genellikle muhafazakâr.

Tom's opinions are generally conservative.

Benim ebeveynlerim muhafazakâr Mormon'lardır.

My parents are conservative Mormons.

Tom'un muhafazakâr olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is conservative.
- I know Tom is conservative.

Ben bir muhafazakâr değilim.

- I am not a conservative.
- I'm not a conservative.

Tom gerçekten muhafazakâr, değil mi?

Tom is really conservative, isn't he?

Tom oldukça muhafazakâr, değil mi?

Tom is rather conservative, isn't he?

Peki, kim daha fazla muhafazakâr?

So who is more conservative?

Tom muhafazakâr bir ailede büyüdü.

Tom was raised in a conservative family.

- Muhafazakar değilim.
- Ben bir muhafazakâr değilim.

- I'm not conservative.
- I am not a conservative.
- I'm not a conservative.

Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.

The union has a dominant influence on the conservative party.

- Tom aslında çok muhafazakâr değildir.
- Tom pek tutucu değildir aslında.

Tom is actually not very conservative.

Fakat muhafazakâr bir lider, laik bir ülkede nasıl bu kadar çok güç kazanır?

But how does a religious conservative leader acquire so much power in a secular country?

Kısa bir hapis cezasından sonra, orta derecede muhafazakâr bir siyasi parti kurdu, AKP.

After a short jail sentence, he formed a moderately-conservative political party, the AKP, which went on to

- Tom ve Mary her ikisi de muhafazakâr.
- Hem Tom hem de Mary çok muhafazakar.

- Tom and Mary are both very conservative.
- Both Tom and Mary are very conservative.

- Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
- Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.

Many conservative Americans agreed with him.