Translation of "Mezarına" in English

Onlar onu mezarına gömdüler.

They buried him in his grave.

Tom Mary'nin mezarına çiçekler koydu.

- Tom laid flowers at Mary's grave.
- Tom placed the flowers on Mary's grave.

Tom, Mary'nin mezarına çiçek koydu.

Tom placed the flowers on Mary's grave.

O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.

She carried that habit to her grave.

Tom Mary'nin mezarına bazı çiçekler koydu.

Tom put some flowers on Mary's grave.

Sami, saçlarının bir kısmını Leyla'nın mezarına koydu.

Sami put some of his hair in Layla's grave.

Bütün gece ziyafet çekebilirsin ama gün ağarmadan önce mezarına geri dönebilirsin!

You may feast all night, but return to your grave before dawn!