Translation of "Meyvenin" in English

meyvenin genellikle suyunu emer

usually absorbs the juice of the fruit

Bu meyvenin tadı kötü.

This fruit tastes bad.

Bu meyvenin adı nedir?

What's the name of this fruit?

Bu meyvenin tadı iyi değil.

This fruit doesn't taste good.

Bu meyvenin tadı güzel değil.

This fruit has a bad taste.

Meyvenin yanı sıra, dondurma yiyeceğiz.

Besides fruit, we're going to have ice cream.

Meyvenin kalitesini çiçekler yoluyla biliyoruz.

We know by the flowers the quality of the fruit.

- Bu meyvenin hoş olmayan bir kokusu var.
- Bu meyvenin kokma şeklini sevmiyorum.

I don't like the way this fruit smells.

Bu meyvenin hoş olmayan bir kokusu var.

This fruit has an unpleasant smell.

Bir kase meyvenin dışında mutfak masası bomboştu.

The kitchen table was bare except for a bowl of fruit.

Onlar bu meyvenin senin sağlığın için iyi olduğunu söylüyorlar.

They say this fruit is good for your health.

- Çilek ve ahududu her ikisi de toplu bir meyvenin örnekleridir.
- Çilek ve Ahududu nun her ikisi de, toplanan meyvelere örnektir.
- Çilek de ahududu da birer agregat meyve örneğidir.
- Hem çilek hem de ahududu küme meyvelere birer örnektir.

Strawberries and raspberries are both examples of an aggregate fruit.