Translation of "Meğer" in English

Meğer boş yere ümitlenmişiz.

It turns out that we became hopeful in vain.

Meğer ikimiz de aynı şeyi düşünmüşüz.

- Looks like we both had the same idea.
- It looks like we both had the same idea.

Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.

Turns out there are numerous problems in making it on your own.

Pek çok kadın aynı durumdaydı. Meğer sadece kimse bu konuda konuşmuyormuş.

many women were in the same situation. It's just that nobody talks about it.

- Vefa İstanbul'da bir semt adıdır.
- Vefa İstanbul'da bir semt adıymış meğer.

Loyalty doesn't exist anymore.