Translation of "Maraton" in English

Maraton katılıyor musunuz?

Do you participate in the marathon?

Maraton koşucularının soluğu kesildi.

The marathon runners were out of breath.

Bir maraton oldukça yorucudur.

A marathon is pretty exhausting.

O, tam maraton koşabilir.

She can run a full marathon.

Ben bir maraton koşacağım.

I'm going to run a marathon.

Hiç maraton koştun mu?

Have you ever run a marathon?

Ben bir maraton koşucusu değilim.

I'm not a marathon runner.

Geçen yıl neredeyse maraton koştu.

I almost ran the marathon last year.

Belki Tom'a seninle maraton koşturabilirsin.

Maybe you can get Tom to run the marathon with you.

Tom bir yarı maraton koştu.

Tom ran a half-marathon.

- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- Maraton yarışına yüz elli kişi katıldı.

One hundred and fifty people entered the marathon race.

Bu bir maraton, sürat koşusu değil.

It's a marathon, not a sprint.

Mary bir maraton için antrenman yapıyor.

Mary is training for a marathon.

O, maraton yarışında onun süresini ölçtü.

He timed her in the marathon race.

Dün bir maraton koştu. O bugün ölü gibi.

She ran a marathon yesterday. She is stiff today.

Acele etmeyin. Bu bir maraton, sürat koşusu değil.

Take your time. It's a marathon, not a sprint.

Onun bir maraton koşmak için yeterli gücü vardı.

- He had enough stamina to run a marathon.
- He had enough endurance to run a marathon.

Onun bir maraton koşmak için yeterli dayanıklılığı vardı.

- He had enough stamina to run a marathon.
- He had enough endurance to run a marathon.

Bir maraton yarışı için güzel bir gün değil mi?

Isn't it a beautiful day for a marathon race?

Maraton organizatörleri, hava şartları gözetilmeksizin, organizasyonun devam edeceğini söyledi.

The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.