Translation of "Madeni" in English

0.018 sec.

Examples of using "Madeni" in a sentence and their english translations:

Madeni parayı çevirdim.

I flipped the coin.

- Eski madeni paralar biriktiriyordu.
- Eski madeni para koleksiyonu yapıyordu.

He collected old coins.

BİR ALTIN MADENİ Mİ?

A GOLD MINE?

Bu bir altın madeni.

This is a gold mine.

Hobim madeni paralar toplamaktır.

My hobby is collecting coins.

Tom kömür madeni işçisiydi.

Tom was a coal miner.

İki tane madeni para koydum.

I put two coins.

Madeni paradaki tarih 1921'dir.

The date on the coin is 1921.

Lütfen bir madeni para yerleştirin.

Please insert a coin.

Onun cebinden madeni para düştü.

A coin dropped out of his pocket.

Cebinden madeni bir para çıkardı.

He took out a coin from his pocket.

Masanın altına madeni para yuvarlandı.

A coin rolled under the desk.

Madeni paranın önündeki sözleri anlamıyorum.

I don't understand the words on the face of the coin.

Tom bir kömür madeni işçisi.

Tom is a coal miner.

- Bebeğin madeni paralarla oynamasına izin verme.
- Bebeğin madeni paralarla oynamasına izin vermeyin.

Don't let the baby play with coins.

Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

If you want to search the mine, click "Right".

Ediyorsa, altın madeni olmalı değil mi?

billion, it’s got to be a gold mine right?

O, cebinden bir madeni para çıkardı.

He took a coin out of his pocket.

O eski madeni para toplamayı sever.

He likes collecting old coins.

Paranı madeni para olarak istiyor musun?

Do you want your money in coins?

Bu eski madeni paraları ondan aldım.

I got these old coins from her.

Lütfen bu banknotları madeni paraya bozun.

Please change these bills into coins.

Lütfen bu banknotu madeni paraya bozun.

Please change this bill into coins.

Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.

She gave me these old coins.

Tom eğildi ve madeni parayı aldı.

Tom bent over and picked the coin up.

Bana fazladan bir madeni para verdin.

You gave me an extra coin.

Tom bir kömür madeni işçisi değil.

- Tom isn't a coal miner.
- Tom isn't a miner.

Bu kutuda bir sürü madeni param var.

I have many coins in this box.

O, madeni paraların tarihi hakkında kitap yayınladı.

He published the book about the history of coins.

Arkadaşımdan ülkesinin birkaç madeni parasını göndermesini istedim.

I asked my friend to send me a couple coins of his country.

Madeni aramak istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

If you want to search the mine, press "Right", and then press the "OK" button.

Onun bir sürü eski madeni paraları olduğu söyleniyor.

It is said that he has a lot of old coins.

Tom cebine uzandı ve biraz madeni para çıkardı.

Tom reached into his pocket and pulled out some coins.

Tom çuvala uzandı ve biraz madeni para çıkardı.

Tom reached into the sack and pulled out some coins.

Gümüşümü mülkiyetinde bir madeni olan bir adamdan alırım.

I buy my silver from a man who has a mine on his property.

Tom yatağın altında çok sayıda madeni para buldu.

Tom found many more coins under the bed.

Hükümdarın başı, tüm İngiliz madeni paralarının önünde görünür.

The monarch's head appears on the front of all British coins.

Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.

This vending machine takes only hundred-yen coins.

Bu otomat 500 yenlik madeni paraları kabul etmeyecek.

This vending machine won't accept 500 yen coins.

O, madeni paraların tarihi hakkında bir kitap çıkardı.

He took out a book about the history of coins.

Tom kaldırımda gördüğü madeni parayı almak için durdu.

Tom stooped to pick up a coin he saw on the sidewalk.

Tom babasının bir kömür madeni işçisi olduğunu söyledi.

- Tom said his father was a coal miner.
- Tom said that his father was a coal miner.

Kendi sınıfıma, Atatürk köşeme iki tane madeni para koydum.

I put two coins in my classroom, on my Atatürk corner.

Bu madeni keşfetmeye devam etmek isterseniz "Yeniden Dene"yi seçin.

So, if you wanna keep exploring this mine, choose "Try Again."

Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi madeni para koleksiyonuna sahip.

- Tom has the best coin collection I've ever seen.
- Tom has the best coin collection that I've ever seen.

Dağı geçmek için o madeni kestirme olarak kullanmak iyi bir karardı.

[Bear] Good call on using that mine as a shortcut through the mountain.

Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.

An underground mine can be 20 to 30 degrees cooler than the surface level temperatures.

O madeni, dağın altıdan geçmek için kestirme olarak kullanmak iyi bir karardı.

Good call on using that mine as a shortcut through the mountain.

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol"a dokunun. Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a dokunun.

If you want to explore the oasis, tap "Left". If you want to search the mine, tap "Right".

- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.

She gave me these old coins.

Hırsızlar güvenlik görevlileri tarafından fark edilmeden veya alarm sistemini harekete geçirmeksizin kocaman altın madeni paraları çaldılar.

The thieves stole the giant gold coin without being noticed by security guards or activating the alarm system.