Translation of "Kenarı" in English

Pencere kenarı istiyor musun?

Do you want a seat by the window?

Cam kenarı koltuk istiyorum.

I want a window seat.

Pencere kenarı koltuk ister misin?

Would you like a window seat?

Bir karenin dört kenarı vardır.

A square has four sides.

Bıçağın çok keskin bir kenarı var.

The knife has a very sharp edge.

Yolcular bir deniz kenarı otelinde kaldılar.

The travelers stayed at a seaside hotel.

O, deniz kenarı villası almanın peşinde koşuyor.

He is bent on buying the seaside villa.

Nehir kenarı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı.

He took an exhilarating walk along the riverside.

Nehir kenarı boyunca ferahlatıcı bir yürüyüş yaptı.

He took a refreshing walk along the riverside.

Tom bir yol kenarı standında sebze satıyor.

Tom sells vegetables at a roadside stand.

Deniz kenarı, çocukların oynamaları için ideal bir noktadır.

The seaside is an ideal spot for the children to play.

Bir karenin dört köşesi ve dört kenarı vardır.

A square has four corners and four sides.

Tom bir yol kenarı standında biraz sebze aldı.

Tom bought some vegetables at a roadside stand.

Gece için yol kenarı parkta yatacak bir yer bulduk.

We bedded down at the roadside park for the night.

Ben yol kenarı boyunca gıda için dilenen çocuklar gördüm.

I saw children begging for food along the side of the road.

Bir üçgenin iki dik açısı varsa, o bir kenarı eksik bir karedir.

If a triangle has two right angles, it's a square missing one side.