Translation of "Kaynaklanan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kaynaklanan" in a sentence and their english translations:

Kapalı alandan kaynaklanan

Just the sheer humidity

İklim değişikliğinden kaynaklanan

So one of the most important solutions

Alkolizmden kaynaklanan maliyetler çok büyüktür.

The costs resulting from alcoholism are enormous.

Darbe patlamasından kaynaklanan şiddetli rüzgar

violent wind generated by the impact blast,

Obezite şekerden kaynaklanan bir sorundur.

Obesity is a problem caused by sugar.

Korku, kötülük beklentisinden kaynaklanan acıdır.

Fear is pain arising from the anticipation of evil.

Bu bizden kaynaklanan bir hataydı.

That was an error on our part.

Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.

We face competition from foreign suppliers.

kaynaklanan iklim değişikliği nedeniyle hızla değişecek . 12 Aralık 2000

world will change rapidly due to climate change resulting from

Kadınların hareketlerinden kaynaklanan değişiklikler hem kadınları hem de erkekleri etkiledi.

The changes resulting from the women's movement have affected both women and men.

1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi.

In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country.

kaynaklanan bir kıvılcımdı . Kumanda modülünün içindeki atmosfer saf oksijendi ve bu ortamda

The atmosphere inside the command module was pure oxygen, and in this environment, even

Bir çalışma orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını artırdığını göstermektedir.

A study shows air pollution from forest fires exacerbates existing lung problems.

Gökbilimciler, Satürn'ün halkalarının doğal olarak oluşmuş uyduların parçalanmasından kaynaklanan küçük parçacıklardan oluştuğuna inanıyorlar.

Astronomers believe Saturn's rings developed from particles that resulted from the break-up of naturally occurring satellites.

Ve şimdiye kadar, askerler ve atlar -ikisi de vitamin eksikliğinden kaynaklanan- iskörbüt ve uyuz belirtileri gösterdi.

And by now, the men showed signs of scurvy and the horses of mange, both caused by vitamin deficiency.

Tom yabancılardan kaynaklanan tehlikeler hakkında her zaman Mary'ye söylenir, ancak Mary Tom'dan herkesten daha çok korkuyor.

- Tom always rants to Mary about the supposed dangers of foreigners, but Mary is more afraid of Tom than anyone.
- Tom always rants to Mary about the supposed dangers of foreigners, but Mary is more afraid of Tom than anybody.