Translation of "Karanlığa" in English

0.004 sec.

Examples of using "Karanlığa" in a sentence and their english translations:

Karanlığa alışkınım.

I'm used to the dark.

...gezegenimiz karanlığa gömülür.

at over 1,000 kilometers an hour.

Ve karanlığa dönüştüğünden

the environment quickly turns cold and dark,

Karanlığa kadar bekle.

Wait until dark.

...derin vadiler karanlığa gömülüyor.

deep valleys are plunged into darkness.

Ben karanlığa alışmaya başlıyorum.

I'm starting to get used to the dark.

Siyah ceketi karanlığa karıştı.

His black coat blended into the darkness.

Gözlerim henüz karanlığa alışamadı.

My eyes haven't yet adjusted to the darkness.

Işık karanlığa nüfuz etmez.

The light penetrates the darkness.

Gözlerini yavaşça karanlığa alıştırdı.

Slowly his eyes adjusted to the darkness.

Işık karanlığa üstün gelir.

Light prevails over darkness.

Kutuplarda gece zifiri karanlığa boğulmaz.

The polar night is not an all-consuming darkness.

Karanlığa rağmen... ...uyumayı göze alamazlar.

Despite the darkness, they can't afford to sleep.

Gözlerimizin karanlığa alışması zaman alır.

- Our eyes take time to adjust to the darkness.
- Our eyes take time to adjust to the dark.

Gözleri yavaş yavaş karanlığa alıştı.

Slowly his eyes adjusted to the darkness.

Yavaşça onun gözleri karanlığa alıştı.

Slowly his eyes got used to the dark.

- Bir kez daha yol karanlığa gömüldü.
- Yol bir kez daha yol karanlığa daldı.

Once again the road was plunged in darkness.

Eğer biraz beklersen gözlerin karanlığa alışacaktır.

If you wait a while, your eyes will adjust to the dark.

Gözlerimin karanlığa alışması uzun zaman aldı.

It took my eyes a long time to adjust to the dark.

O, mehtaba katlanamaz ve o karanlığa katlanamaz.

- He can bear neither moonlight nor darkness.
- She cannot bear moonlight and she cannot bear darkness.

O ne ay ışığına ne de karanlığa katlanabilir.

He can bear neither moonlight nor darkness.

Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.

Tom waited a while to let his eyes adjust to the darkness.

Ekran karanlığa gömülür ve derinden ürkütücü bir müzik gelir.

the screen goes dark and ominous music comes from underneath.

Bulut geliyor ve savan bir kez daha karanlığa gömülüyor.

Gathering clouds plunge the savanna back into darkness.

Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.

These are the final hours of night, but the jungles of Asia are still deep in darkness.

Tom'un gözleri henüz karanlığa alışmamıştı, bu yüzden o bir şey göremedi.

Tom's eyes weren't yet accustomed to the dark, so he couldn't see a thing.

- Bütün yapman gereken karanlığa kadar beklemek.
- Bütün yapman gereken hava kararana kadar beklemek.

All you have to do is wait until dark.

Işığa "Gündüz," karanlığa "Gece" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

And he called the light Day, and the darkness Night; and there was evening and morning one day.

Kamera, bu ceket gibi koyu bir yüzeyin içinde ve bir renk tüm çerçeveyi karanlığa gömüyor.

The camera dollies in on a dark surface — like this jacket, and one color obscures the entire frame.