Translation of "Kanama" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kanama" in a sentence and their english translations:

Kanama durdu.

The bleeding has stopped.

Bu devam ederse, kanama artacaktır.

If this goes on, the bleeding will increase.

Kanama Tom'un en büyük sorunu değil.

The bleeding isn't Tom's biggest problem.

Yaradan gelen kanama için bir şey yap.

Do something for the bleeding from the wound.

Dişlerinizi fırçalarken diş etlerinizde kanama oluyor mu?

Do your gums bleed when you brush your teeth?

Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.

Tom was bleeding heavily from a gunshot wound.

Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.

Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.

Ben on dört yaşındayken babam subaraknoid kanama yüzünden öldü.

My father died of a subarachnoid hemorrhage when I was fourteen.