Translation of "Kalmamak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kalmamak" in a sentence and their english translations:

Geç kalmamak için erken ayrıldım.

I left early so as not to be late.

Gelecekte geç kalmamak için çalışacağim.

I'll try not to be late in the future.

Geç kalmamak için dikkatli olun.

Be careful not to be late.

Geç kalmamak için erken ayrıldı.

He left early in order not to be late.

Kalmamak için bir sebep yok.

There's no reason not to stay.

Zamanların gerisinde kalmamak için gazete okumalıyız.

We should read the newspaper so as not to lag behind the times.

Partiye geç kalmamak için taksi tuttu.

He took a taxi so as not to be late for the party.

Okula geç kalmamak için acele ettim.

I hurried in order not to be late for school.

Tekrar geç kalmamak için dikkatli olacağım.

I'll be careful never to be late again.

Randevuma geç kalmamak için otobüse bindim.

I took a bus so as not to be late for my appointment.

Keşke kalmamak için bir nedenim olsa.

I wish I had a reason not to stay.

Tom geç kalmamak için acele etti.

Tom hurried so he wouldn't be late.

Uçağa geç kalmamak için havaalanına acele ettim.

I hurried to the airport so as not to be late for the plane.

Tom geç kalmamak için elinden geleni yaptı.

Tom tried his best not to be late.

Lütfen geç kalmamak için elinden geleni yapmaya çalış.

Please try your best to not be late.

Bir daha asla geç kalmamak için söz vermiştim.

- I've promised never to be late again.
- I promised to never be late again.

Tom okula gitmek zorunda kalmamak için hastaymış gibi davrandı.

Tom pretended he was sick so he wouldn't have to go to school.

Kaynak, yiyecek bulmak ve susuz kalmamak için en iyi şansınız,

It's your best chance of resources, food, staying hydrated,

- Geç kalmayım diye acele ettim.
- Geç kalmamak için acele ettim.

I hurried so that I wouldn't be late.

- Ondan geri kalmamak için çok çalışmalıyım.
- Ona yetişmek için çok çalışmalıyım.

I must study hard in order to keep up with him.

- Geç saatlere kadar ayakta kalmamak prensibimdir.
- Geç saatlere kadar ayakta kalmamayı prensip edindim.

I make it a rule not to stay up late.