Translation of "Kaçırıyor" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kaçırıyor" in a sentence and their english translations:

Tom kargaları korkutup kaçırıyor.

Tom is scaring the crows away.

Bir şey kaçırıyor olmalıyım.

I must be missing something.

Bir şey kaçırıyor olmalıyız.

We must be missing something.

Tom bütün eğlenceyi kaçırıyor.

Tom is missing all the fun.

Neyi kaçırıyor olduğunu bilmiyorsun.

You don't know what you're missing.

Bir şey kaçırıyor musun?

Are you missing something?

Bu benim keyfimi kaçırıyor.

This upsets me.

O her zaman topu kaçırıyor.

She is always missing the ball.

Burada bir şey kaçırıyor muyum?

Am I missing something here?

Herhangi bir şey kaçırıyor muyum?

Am I missing anything?

Pekin'in dumanlı havası keyfimi kaçırıyor.

The smoggy air of Beijing makes me feel gloomy.

Burada bir şeyi kaçırıyor olmalıyım.

I must be missing something here.

- Lastik hava sızdırıyor.
- Lastik hava kaçırıyor.

- The tire leaks air.
- The tyre is losing air.

- Tom olayı anlamıyor.
- Tom mevzuyu kaçırıyor.

Tom is missing the point.

Yavrular, antilopları korkutup kaçırıyor. Doğruca dişiye geliyorlar.

The cubs cause a stampede. Straight toward her.

Tom benim bu büyük fırsatı kaçırıyor olduğumu düşünüyor.

- Tom thinks I'm missing this great opportunity.
- Tom thinks that I'm missing this great opportunity.

Çocuk topu kaçırıyor ve sokağa doğru yakalamak için koşuyor.

The child drops the ball and follows it into the street.