Translation of "Iri" in English

0.008 sec.

Examples of using "Iri" in a sentence and their english translations:

Gerçekten çok iri.

he's really big.

O iri kıyımdır.

He's a hunk.

Tom çok iri.

Tom is huge.

Tom oldukça iri.

Tom is fairly large.

O çok iri!

- He's so big!
- She's so big!

En iri mavi gözler,

She has the biggest blue eyes,

Filler iri bir hayvandır.

- An elephant is an enormous animal.
- The elephant is an enormous creature.

Ken'in köpeği çok iri.

Ken's dog is very big.

Ne iri bir çocuk!

What a big boy he is!

İri yarı bir şeydi.

It was bulky.

- Tom çok cüsseli.
- Tom çok iri kıyım biri.
- Tom çok iri yarı biri.
- Tom çok iri yapılı.

Tom is very big.

Tom iri yarı bir adamdır.

Tom is a portly man.

Mary'nin iri kahverengi gözleri var.

Mary has big brown eyes.

Ve ben çocukken de iri biriydim,

I was big as a child, too,

İri ve parlak gözlerinin içine baktım

I looked into his large and lustrous eyes

O iri yarı genç bir adam.

He's a strapping young man.

Düşünün bir: İri, terli, dövmeli bir adam,

Picture it: a big, sweaty, tattooed man

O, kağıttan bir iri kar tanesi yaptı.

She made a paper snowflake.

- O benden daha yapılı.
- Benden daha iri.

He's bigger than me.

Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.

Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.

- Bir fil çok büyük bir hayvandır.
- Filler iri bir hayvandır.

An elephant is an enormous animal.

Yaşlı erkek fazla iri olduğu için geri kalan herkesten daha yavaş.

The old male's extra size means he's far less agile than the rest.

İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.

Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.

- Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Dün hayvanat bahçesine gittim ve büyük bir deniz ayısı gördüm.

Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.