Translation of "Inanmamak" in English

0.030 sec.

Examples of using "Inanmamak" in a sentence and their english translations:

Tom Mary'ye inanmamak gerektiğini biliyordu.

Tom knew better than to believe Mary.

Tom'un söylediklerine inanmamak konusunda uyarılmıştım.

I was warned not to believe what Tom said.

Ona inanmamak için bir sebebim yok.

I've no reason not to believe him.

Tom'un Mary'ye inanmamak için bir nedeni yoktu.

Tom didn't have any reason not to believe Mary.

Tom'un söylediği hiçbir şeye inanmamak için uyarıldım.

I was warned not to believe anything Tom says.

Her şeye inanmak zayıflıktır ve hiçbir şeye inanmamak aptallıktır.

Believing everything is weakness, and believing nothing is foolishness.