Translation of "Hikayeye" in English

O hikayeye inanmıyorum.

I don't believe that story.

Ben o hikayeye inanıyorum.

I believe that story.

Sami bu hikayeye aşina.

Sami is familiar with this story.

Oyun gerçek bir hikayeye dayalıdır.

The play was based on a true story.

O beni o hikayeye inandırdı.

She got me to believe that story.

Tom o hikayeye içtenlikle inanır.

Tom sincerely believes that story.

Ben öyle bir hikayeye inanmam.

I don't believe such a story.

Aslında o hikayeye inanmıyor musun?

You don't actually believe that story?

Tom o hikayeye inanırsa aptaldır.

Tom is a fool if he believes that story.

Bu hikayeye gerçekten inanıyor musun?

Do you really believe that story?

Olivia hikayeye son vermeyi başaramadı.

Olivia couldn't give an ending to the story.

Birçok İnkalar gibi, bu hikayeye inanırdı.

He, like most Incas, believed this story.

Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme!

Don't expect me to believe such a tall story.

Böylesine uzun bir hikayeye inanmamı bekleme.

Don't expect me to believe such a tall tale.

Bu hikaye gerçek bir hikayeye dayanıyor.

This story is based on a true story.

Onun gözyaşları hikayeye daha güven verdi.

Her tears gave more credence to the story.

Tom Mary'nin ona anlattığı hikayeye inandı.

Tom believed the story that Mary told him.

Hikayeye inanacak kadar öylesine aptal değildir.

He is not such a fool as to believe that story.

hikayeye, çizgi romana bir çok şeye konu olmuştur

has been the subject of a lot of stories, comics,

Hikayeye devam etmeden önce Tom bir an durdu.

Tom paused for a moment before continuing with the story.

Braxton: Hikayeye göre, John Coltrane yazılı müziği getirmiş, kayda hazır

Braxton: The story goes that John Coltrane brought in the music, he shows up ready to