Translation of "Inanmam" in English

0.005 sec.

Examples of using "Inanmam" in a sentence and their english translations:

- Şanslara inanmam.
- Ben şansa inanmam.

I don't believe in luck.

- Görmediğime inanmam.
- Gözlerimle görene kadar inanmam.
- Görene kadar inanmam.

I won't believe it until I see it.

Tesadüflere inanmam.

I don't believe in coincidences.

Hayaletlere inanmam.

I don't believe in ghosts.

Sihire inanmam.

I don't believe in magic.

Büyüye inanmam.

- I do not believe in magic spells.
- I don't believe in magic spells.

Buna inanmam zor.

- It is hard for me to believe this.
- This is hard for me to believe.

Ben karmaya inanmam.

I don't believe in karma.

Söylediğine inanmam imkansızdır.

It's impossible for me to believe what you are saying.

- Buna inanmıyorum.
- Buna inanmam.

- I don't believe that.
- I do not believe in that.

Ben uzaylı yaşama inanmam.

I don't believe in alien life.

Tom'un katil olduğuna inanmam.

- I don't believe that Tom is the murderer.
- I don't believe Tom is the murderer.

Ben öyle bir hikayeye inanmam.

I don't believe such a story.

İnanmam gereken şey bu mu?

Is that what I'm supposed to believe?

Gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmam.

I don't believe anything I haven't seen with my own eyes.

- Kadere inanmam.
- Ben kadere inanmıyorum.

I don't believe in fate.

Tom'a inanmam ya da inanmamam gerektiğini bilmiyorum.

I don't know whether I should believe Tom or not.

- Niçin sana inanmalıyım?
- Neden sana inanmam gerekir?

Why should I believe you?

- Ona neden inanmam gerekir?
- Neden ona inanmalıyım?

Why should I believe that?

Elinden gelenin en iyisini yaptığına inanmam gerekiyor mu?

Am I supposed to believe that you did the best you could?

- Buna inanmam zor.
- Buna inanmak benim için zordur.

- It is hard for me to believe this.
- I have difficulty believing that.

- Sen ne dersen de, sana inanacak değilim.
- Sen ne söylersen söyle, sana inanmam.
- Sen ne söylersen söyle sana inanmayacağım.

Whatever you say, I won't believe you.

Ben komplo teorilerine inanmam. Ben sadece Orta doğu'da tükenmiş uranyum patlayıcı ve fosfor bombalarının kullanımı ve petrol ve diğer stratejik hedefler için Irak ve Afganistanın imhası gibi gerçeklere inanıyorum.

I don't believe in conspiracy theories. I just believe in facts like the use of depleted uranium explosives and phosphorus bombs in the Middle East and the annihilation of Iraq and Afghanistan for oil and other strategic goals.