Translation of "Hızda" in English

0.093 sec.

Examples of using "Hızda" in a sentence and their english translations:

Güvenli bir hızda sürmelisin.

You should drive at a safe speed.

O tam hızda koştu.

He ran at full speed.

Tam hızda yol alın!

Move forward at full speed!

Tren tam hızda ilerliyordu.

The train was running at full speed.

Arabayı tam hızda sürüyordu.

He was driving the car at full speed.

İstikrarlı bir hızda sür.

Drive at a steady speed.

Ya da üç katı hızda

Or three times as fast,

Adam arabasını aynı hızda sürdü.

The man drove his car at a uniform speed.

Spor arabasını tam hızda sürdü.

He drove his sports car at full speed.

Otobanda sabit bir hızda kaldı.

He maintained a steady speed on the highway.

Bisikletini sabit bir hızda sürdü.

He rode his bicycle at a uniform speed.

O en yüksek hızda sürüyor.

He is driving at top speed.

Gemi iyi bir hızda gitti.

The ship traveled at a good speed.

Rüzgar inanılmaz bir hızda esiyor.

The wind is blowing at an incredible speed.

Cynthia inanılmaz bir hızda hesaplayabilir.

Cynthia can calculate at an amazing speed.

Bu her zaman son hızda ilerlemiştir,

you know, it's always been push forward at full speed,

Sürücü yüksek bir hızda devam etti.

The driver maintained a high speed.

Roket muazzam bir hızda hareket eder.

The rocket travels at a tremendous speed.

O sabit bir hızda tepeye yürüyordu.

He was walking up the hill at a steady pace.

Yelkenli gemi tam hızda yol alıyordu.

The ship was sailing at full speed.

Şu anda iyi bir hızda ilerliyoruz.

We're moving at a good speed now.

Bir araba müthiş bir hızda gitti.

A car went by at terrific speed.

Ben her zaman orta hızda araba sürerim.

I always drive at a moderate speed.

İşletmeler, milyonlarca çalışanı Amerikan tarihinde görülmemiş hızda,

Businesses laid off millions of workers in just a few weeks,

Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.

I can type at a very fast rate.

Son hızda giden bir devriye arabası gördük.

We saw a patrol car running at full speed.

Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı?

Is it possible to travel at such a high speed?

O her zaman tehlikeli bir hızda araba kullanmayı sevdi.

He has always liked to drive at a dangerous speed.

Pervaneyle çalışan uçak, düşük hızda uçuş için oldukça verimlidir.

Propeller-powered aircraft are very efficient for low speed flight.

Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.

The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.

In fact, to move at any speed the polar bear uses twice as much energy as do most other mammals.

Yelken Çağı boyunca, Kükreyen Kırkların kuvvetli hakim rüzgarları, gemileri Pasifik boyunca, genellikle çok yüksek bir hızda hareket ettirirdi.

During the Age of Sail, the strong prevailing winds of the Roaring Forties propelled ships across the Pacific, often at breakneck speed.

Bunu üniversite radyosunda anlatabilirsin. Her şeyden önce onlar aslında kayıtları çalarlar; ikinci olarak onları yanlış hızda çalmaya devam ederler.

You can tell this is college radio. First of all, they actually play records; secondly, they keep playing them at the wrong speed.