Translation of "Güvensiz" in English

Güvensiz hissediyorum.

I'm feeling insecure.

Tom güvensiz görünüyor.

Tom seems insecure.

Siz güvensiz misiniz?

Are you insecure?

Tom çok güvensiz.

Tom is very insecure.

Biraz güvensiz hissediyorum.

I feel a little insecure.

Sanırım Tom güvensiz.

- I think Tom is insecure.
- I think that Tom is insecure.

Kendimi güvensiz hissediyorum.

I feel insecure.

Tom güvensiz görünüyordu.

- Tom seemed to be insecure.
- Tom seemed insecure.
- Tom seemed unsure.

Tom biraz güvensiz görünüyordu.

Tom looked a little unsure.

Tom biraz güvensiz görünüyor.

Tom looks a little unsure.

Tom'un güvensiz olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is insecure.
- I know Tom is insecure.

Tom son derece güvensiz.

Tom is extremely insecure.

Yaralı ve güvensiz hissetmek yerine

defiance, ridicule, even pity

O, geleceği hakkında güvensiz hissetti.

She felt insecure about her future.

Geceleyin dolaşırken kendimi güvensiz hissediyorum.

I feel unsafe walking around at night.

Tom geleceği hakkında güvensiz hissediyor.

Tom feels insecure about his future.

Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.

This company sold unsafe products.

O içine kapanık ve güvensiz.

She's self-conscious and insecure.

O görünüşü hakkında çok güvensiz.

She's very insecure about her looks.

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.

Strong winds can blow away unsecured items.

Tom kendini güvensiz hissetmeye başladı.

Tom started feeling insecure.

Bu güvensiz bir ortam yarattı.

It created an unsafe environment.

Muhtemelen bunu yapmak güvensiz olacak.

It's probably going to be unsafe to do that.

Tom sadece güvensiz bir kontrol manyağı.

Tom is just an insecure control freak.

O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.

She's insecure and has low self esteem.

Şarkıda hitap edilen kişi oldukça güvensiz görünmektedir.

The person addressed in the song seems to be rather insecure.

O utangaç, güvensiz, aşırı duyarlı bir kız.

She is a shy, insecure, overly sensitive girl.

Seni güvensiz yapmak bu kadar kolay mı?

Is it this easy to make you unsure?

Kimsenin benim parayla çok güvensiz olduğumu bilmesini istemiyorum.

I don't want anyone to know that I am very insecure with money.

O güvensiz ve gerçekten düşük benlik saygısı var.

He's insecure and has really low self-esteem.

Bir kalabalığın içinde kendimi hala güvensiz ve rahatsız hissediyorum.

I still feel unsafe and uncomfortable in a crowd.

Tom o kadar güvensiz olmasaydı, muhtemelen Mary'nin sevgisini kabul edebilirdi.

If Tom hadn't been so insecure, he could probably have accepted Mary's love.

Tom böylesine çekingen bir adam. O oldukça kendine güvensiz gibi görünüyor.

Tom is such a diffident man. He seems to have quite low self-esteem.